Kış Projesi: CAP 232

Arkadaşlar selamlar;
Şaka maka bir aydır tembellik yapıyormuşum yahu:p.
Araya giren işler sebebiyle bir süredir inşaata ilgi gösteremiyordum. neyse kaldığımız yerden devam edebiliriz.
aradan geçen zamanda kanadın diğer yarısını da kapladım, hücum kenarlarını zımparayla ovalleştirdim, eleronları yerlerinden sökmeden önce firar kenarlarına 4 cm lik parçaları 10 mm balsadan keserek yapıştırdım, zımparayla üçgen şekli verdim.


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Kanatları birleştirerek hücum kenarının sabitleme pimlerini ayarlarım. Epeyce uğraştırdı bu iş.Kanadı yerine yerleştirirken elle kesimin zararlarını gördüm. ufak zımpara rötuşları yapmam gerekti ama hallettim. Çöyle birşey oldu;


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Kanadın ortasını kaplamadan önce servo uzatmalarını yerlerine taktım ve kaplama tamamlandı. 2 mm balsa bittiği için parça pincik artıklardan kullandım epeyce. Orta kaplamanın altında görünen küçük parçalar balsa levhalar üstüne binsin diye koyduğum parçalar, bu sayede dışarıdan japon damlatmak zorunda kalmadım.
Daha sonra eleronları yerlerinden keserek eleronun ön, kanadın arka parçalarını yine 10 mm balsadan keserek yapıştırdım.





Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Eleronların ön uçlarına üçgen şekli vermek için kılavuz çizgilerini çizdim be zımparayla şekillendirdim.


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Sıra geldi kanopi ile cowling yapmaya. Strafordan kalıplarını hazırladım, biraz atmasyon oldu ama iş yapacak gibi. Bunları hasır elyaf/epoksi ile kaplayıp öyle kullanacağım. Tabii ki cowlingin içi boşalacak. Bu arada, kalıp kolay ayrılsın diye illa wax mı bulmalıyım, yoksa evde/civar nalburlarda bulabileceğim pratik bir malzeme var mıdır?


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu arada, yatay stabilizede kullandığım 10 mm balsa hafiften bombeli olduğundan stabilize de bombeli olmuş. Bunu düzeltmek için stabilizenin firar ucundan 3 mm lik bir parçayı kesip 3 mm kavak kontrplaktan kestiğim parçayı buraya gömdüm, sorun halloldu, hem de stabilizenin direnci arttı (ağırlığı da azıcık arttı ama işime gelmiyor ya ses etmiyorum:laugh:).


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Macun çekmeyi de tamamlayıp kurumaya bıraktım. Yarını da zımparaya ayıracağım. Özgür Evren beyin "Kaplamanın güzelliği zımparaya harcadığınız emekle orantılıdır" mealindeki özlü sözü doğrultusunda usul usul zımparalayacağım.
An itibariyle ağırlık (gr) durumu ise şöyle:
Gövde :1305 (Mount/depo/bellcrank dahil)
Kanat : 940 (Sağ kanada denge için eklenen 10 gr ve uzatma kabloları dahil)
Rudder/Elevatörler/Dik stabilize : 75
Yatay stabilize : 65
Eleronlar : 120
Bunlar 2505 gr geliyor (15 gr macun, beceriksizliğin bedeli). İlave olacaklar:
Motor : 815 (OS Max 1,08 FSR)
Egzos : 265 ( Bu orjinal egzos, bison egzos var, o 110 gr, belki onu kullanırım)
Servo (5) : 245
Pil (6 v NiMh): 155
Kaplama : 500 (yaklaşık)
Bunlar da 1980 etti. Ölçmediğim alıcı, menteşeler, iniş takımları, cowling ve canopy, servo telleri falan var. Ağırlığını bildiklerimiz 4485 gr etti. Prospektüste 10-15 lb (4,5-6,75 kg) diyordu. Ben 5-5,5 kg gibi biter diyorum. Velhasıl fena değil.
Her zaman olduğu gibi ustaların yönlendirmeleri baş göz üstüne:saygilar:
 
Ehh işte bi şeyler yapılmış. :lollol::lol::D
Şaka bir yana iyi gidiyor.
Ne kusur bulayım diye bakarken kanadın balsa kaplamasında inboard tarafta eksik gördüm. Tam yazacaktım baktım ki sonradan tamamlanmış. :)
Kanopi için madem vakumlama falan olmayacak, elyaf ile uğraşmak yerine köpüğü bir şekilde kullanmak mantıklı olmaz mı diye düşündüm.
Cowling ekseni biraz kaçık gibime geldi ama herhalde son halinde onu düzeltirsiniz diye düşündüm.
Daha önce sanırım konuşulmuştu. Sinirlerde aileron servo kablolarının geçtiği delikler bence küçük. İleride servo değişimi gerekirse oldukça sıkıntılı olur. Ben olsam o delikleri daha geniş açardım.
 
Ehh işte bi şeyler yapılmış. :lollol::lol::D
Şaka bir yana iyi gidiyor.
Ne kusur bulayım diye bakarken kanadın balsa kaplamasında inboard tarafta eksik gördüm. Tam yazacaktım baktım ki sonradan tamamlanmış. :)
Kanopi için madem vakumlama falan olmayacak, elyaf ile uğraşmak yerine köpüğü bir şekilde kullanmak mantıklı olmaz mı diye düşündüm.
Cowling ekseni biraz kaçık gibime geldi ama herhalde son halinde onu düzeltirsiniz diye düşündüm.
Daha önce sanırım konuşulmuştu. Sinirlerde aileron servo kablolarının geçtiği delikler bence küçük. İleride servo değişimi gerekirse oldukça sıkıntılı olur. Ben olsam o delikleri daha geniş açardım.
Aslında canopyi bu haliyle (üstünü macunlayıp zımpara/boya yaparak) kullanmak benim de aklımdan geçmiyor değil. önce cowlingi bi yapayım, epoksi işini becerebilirsem canopyi de deniycem.
Cowlingin fotosunu çekerken mountun üstüne öylesine koydum. Gövde yaklaşık 10 cm kadar cowlingin içine girecek, şu anda straforun kalınlığından girmiyor. Eksenin inceayarıepoksi canopy bitince yapılacak.
Servo uzatmaları kanatlardaki servo yatağına kadar geliyor, yani servo soketi sinirlerin içinden geçmiycek, dolayısıyla servo değişimi sorun değil. Uzatmaya birşey olursa da soketini söküp çıkarırım diye düşündüm. Ömer Erkan beyin servo kabloları için kağıttan boru tavsiyesini üşengeçliğimden yapmadım, uzatma arızalanırsa büyük sözü dinlememenin bedel olacak. Şu anki delikler de zaten mastar çubuğunun delikleri.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ömer Erkan
Veeeee modelcilik adına küçük ama benim adıma büyük adım. İlk epoksi/hasır elyaf denememi yaptım, kendime 10 üzerinden 7 verdim. Kuruyunca ortaya çıkacak sonuca göre artıp azalabilir tabii.


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Tabii acemiliklerim de oldu. Ne kadar epoksi ne kadar alan kaplar kestiremediğimden 160 gr (5/3) malzeme hazırladım, canopyi güzelce vaziyetledim, bir baktım daha yarısından fazlası duruyor. Malzeme zebil olmasın diye cowlingi de yapayım dedim, iki parça halinde; üst taraf problemsiz oldu ama alt tarafı yaparken epoksi donmaya başladığı için istediğim temizlikte olmadı. o yüzden üç puan kırdım kendimden, ama memurluk işte, malzemeye kıyamadım. BRTR kimyanın epoksisini kullandım, çalışma süresi gayet yeterli (yarım saatten fazla).
Bunları kurumaya bıraktıktan sonra uçağın macun zımparasını yaptım, gayet güzel oldu (kuzguna yavrusu hoş görünür misali:lol::lollol:). Sonra da menteşe yataklarını hazırlamaya başladım, bacanak geldi, iş yarım kaldı; olsun yarın bitiririm:saygilar:


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Aletin üstünde de böyle duracak.



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Selahattin Bey elinize sağlık, model gayet güzel ilerliyor. Paylaşımlarınızla balsa inşaat iştahımı kabartıyorsunuz :D epeydir konuya bakamıyordum, anca kendimi güncelleyebildim, neyse ki maidendan önce yetişebilmişim :)

Birkaç not:

-aileron servosu fotoğrafında servodaki pirinç zımbırtılar ters duruyor (evet bu konuda takıntılıyım kabul :D)

-Ömer Bey'in dile getirdiği gibi kanat içinde kağıttan bir tüp yapıp servo kablosu için kullanma fikrini tüm kalbimle destekliyorum. Murphy atolyenizde sizin göremediğiniz bir yerden inşaatınızı izleyip not alıyor, en olmazdediğiniz, en zayıf yerinizden vurmaya hazırlanıyor, benden söylemesi :) Alternatif olarak Sümer abinin dediği gibi kanattaki delikleri genişletmek de bir çözüm olabilir. ufak bir ağırlık ve klavuz ipiyle yeniden kablo çekilir gerekirse, ama benim tercihim kağıt boru yapmak olur :)

-Cam elyafı işi ilk deneme için çok kötü görünmüyor, ama ufak bir uyarı, cam elyafı işi çok haindir, iş biter vay ne kadar harika ve pürüzsüz düzgün olmuş dersiniz, ilk kat astarı vurunca ortaya çıkan manzara karşısında da tuvalete koşma ihtiyacı hissedersiniz :D Ama sonrasında iyi bir ıslak zımpara işçiliğinin düzeltemeyeceği birşey yoktur. Kısacası demem o ki, astar sonrası karşınıza çıkabilecek muhtemel görüntü için moralinizi bozmayın :D
Vebir tiyo, ki siz zor yoldan öğrenmişsiniz :D kaplama sırasında epoksiyi küçük miktarlarda hazırlamayı tercih ederiz. Epoksi kapta bekledikçe kötü olur malum, bitince yenisini hazırlamak kolaydır, hep taze epoksiyle çalışmış olursunuz :thumbup:

Ve bir soru: kullandığınız macun nedir?
 
Selahattin Bey elinize sağlık, model gayet güzel ilerliyor. Paylaşımlarınızla balsa inşaat iştahımı kabartıyorsunuz :D epeydir konuya bakamıyordum, anca kendimi güncelleyebildim, neyse ki maidendan önce yetişebilmişim :)

Birkaç not:

-aileron servosu fotoğrafında servodaki pirinç zımbırtılar ters duruyor (evet bu konuda takıntılıyım kabul :D)

-Ömer Bey'in dile getirdiği gibi kanat içinde kağıttan bir tüp yapıp servo kablosu için kullanma fikrini tüm kalbimle destekliyorum. Murphy atolyenizde sizin göremediğiniz bir yerden inşaatınızı izleyip not alıyor, en olmazdediğiniz, en zayıf yerinizden vurmaya hazırlanıyor, benden söylemesi :) Alternatif olarak Sümer abinin dediği gibi kanattaki delikleri genişletmek de bir çözüm olabilir. ufak bir ağırlık ve klavuz ipiyle yeniden kablo çekilir gerekirse, ama benim tercihim kağıt boru yapmak olur :)

-Cam elyafı işi ilk deneme için çok kötü görünmüyor, ama ufak bir uyarı, cam elyafı işi çok haindir, iş biter vay ne kadar harika ve pürüzsüz düzgün olmuş dersiniz, ilk kat astarı vurunca ortaya çıkan manzara karşısında da tuvalete koşma ihtiyacı hissedersiniz :D Ama sonrasında iyi bir ıslak zımpara işçiliğinin düzeltemeyeceği birşey yoktur. Kısacası demem o ki, astar sonrası karşınıza çıkabilecek muhtemel görüntü için moralinizi bozmayın :D
Vebir tiyo, ki siz zor yoldan öğrenmişsiniz :D kaplama sırasında epoksiyi küçük miktarlarda hazırlamayı tercih ederiz. Epoksi kapta bekledikçe kötü olur malum, bitince yenisini hazırlamak kolaydır, hep taze epoksiyle çalışmış olursunuz :thumbup:

Ve bir soru: kullandığınız macun nedir?
Evren abi benim için önemli bir noktaya değindiniz.Servo bağlantılarındaki parça/parçaları nasıl takmak gerekir? Ben de şimdiye kadar Selahattin abi gibi takıyordum.Hatta benim son aldığım Servo ile birlikte siyah renkli kauçuk lastik parçalar da gelmişti.Nasıl kullanıldığını merak ediyorum doğrusu.
 
Son düzenleme:
Evren abi benim için önemli bir noktaya değindiniz.Servo bağlantılarındaki parça/parçaları nasıl takmak gerekir? Ben de şimdiye kadar Selahattin abi gibi takıyordum.Hatta benim son aldığım Servo ile birlikte siyah renkli kauçuk lastik parçalar da gelmişti.Nasıl kullanıldığını merak ediyorum doğrusu.

Şöyle açıklayayım, Servolarla birlikte gelen o kauçuk parçalar ve pirinç zımbırtılar servoyu modeldeki titreşimlere karşı koruyan bir nevi "suspansiyon" sistemidir.
Kauçuk parçalar modeldeki titreşimi emer ve servoya geçmesini engeller. Ancak bu amaçlarını tam anlamıyla yerine getirebilmek için belli bir seviyede sıkılmaları gereklidir. Eğer servo vidası fazla sıkılırsa kauçuk fazlaca sıkışacak ve esnekliğini kaybedip daha bir katı gibi davranarak modeldeki titreşimi servoya iletecektir. Fazla gevşek olursa da servo fazla gevşek olup hareket etme riski ile karşı karşıya kalacaktır. İşte o pirinç zımbırtının görevi de tam olarak bu gerekli sıkışmayı sağlamak, ne fazla ne eksik. Bunu yapabilmesi için de malumunuz servo vidaları üzerinde de mutlaka bir pul/flanş benzeri bir yapı vardır. Servodaki bu pul bu pirinç zımbırtıya dayandığı zaman o vidayı daha fazla sıkamazsınız. Tabi eğer pirinç parçanın yönü doğru ise. Doğru yön derken de pirinç parçanın flanşlı tarafının servonun monte edildiği yüzeye basıyor olmasını kastediyoruz. Bu şekilde montaj yapıldığında pirinç zımbırtı geniş yüzeyiyle servonun monte edildiği düzleme basar, yukardan da vidayı sıktığınızda vida pulu pirinç kısma dayandığında daha fazla ilerleyemez, aradaki kauçuğu da daha fazla sıkıştıramaz. Ancak ters takıldığında, ki malesef bu çok yaygın bir hata, yani pirinç zımbırtının flanşı vidanın flanşı ile aynı tarafta olduğunda, bu sefer pirinç tüpün servo montaj yüzeyine basan kısmı keskin uçlu bir boru haline gelir. Bu durumda vidayı sıktıkça boru ahşaba saplanır servo yüzeye doğru bastırılır ve kauçuk da arada sıkıştıkça sıkışır, titreşim emme görevini tam olarak yapamayabilir ve servonun titreşim kaynaklı bozulması riskini doğurur. Bu zımbırtıları ters takılı olan servoları söktüğünüzde servo montaj plakaları üzerinde deliğin etrafında dairesel bir iz görürsünüz, işte o iz aslında ahşabın içine saplanan pirinç borunun izidir.

Tabi tüm bunlar piston motorlu modeller için geçerli şeyler :) elektrikli veya planör modellerinde servoyu doğrudan modele yapıştırmak bile mümkündür.
 
Selahattin Bey elinize sağlık, model gayet güzel ilerliyor. Paylaşımlarınızla balsa inşaat iştahımı kabartıyorsunuz :D epeydir konuya bakamıyordum, anca kendimi güncelleyebildim, neyse ki maidendan önce yetişebilmişim :)

Birkaç not:

-aileron servosu fotoğrafında servodaki pirinç zımbırtılar ters duruyor (evet bu konuda takıntılıyım kabul :D)

-Ömer Bey'in dile getirdiği gibi kanat içinde kağıttan bir tüp yapıp servo kablosu için kullanma fikrini tüm kalbimle destekliyorum. Murphy atolyenizde sizin göremediğiniz bir yerden inşaatınızı izleyip not alıyor, en olmazdediğiniz, en zayıf yerinizden vurmaya hazırlanıyor, benden söylemesi :) Alternatif olarak Sümer abinin dediği gibi kanattaki delikleri genişletmek de bir çözüm olabilir. ufak bir ağırlık ve klavuz ipiyle yeniden kablo çekilir gerekirse, ama benim tercihim kağıt boru yapmak olur :)

-Cam elyafı işi ilk deneme için çok kötü görünmüyor, ama ufak bir uyarı, cam elyafı işi çok haindir, iş biter vay ne kadar harika ve pürüzsüz düzgün olmuş dersiniz, ilk kat astarı vurunca ortaya çıkan manzara karşısında da tuvalete koşma ihtiyacı hissedersiniz :D Ama sonrasında iyi bir ıslak zımpara işçiliğinin düzeltemeyeceği birşey yoktur. Kısacası demem o ki, astar sonrası karşınıza çıkabilecek muhtemel görüntü için moralinizi bozmayın :D
Vebir tiyo, ki siz zor yoldan öğrenmişsiniz :D kaplama sırasında epoksiyi küçük miktarlarda hazırlamayı tercih ederiz. Epoksi kapta bekledikçe kötü olur malum, bitince yenisini hazırlamak kolaydır, hep taze epoksiyle çalışmış olursunuz :thumbup:

Ve bir soru: kullandığınız macun nedir?
"Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?"
İkazlara teşekkürler, nicedir servo söker takardım, hep yanlış yapmışım bak.... Hoş, hiç titreşimden servo bozmadım (hep teyyareyi çakarak bozdum:lollol:) ama aklın yolu varsa bunu kullanmak lazım, servoları montajlarken düzelteceğim.
Kağıt boru için artık çok geç, çünkü kanadı kapattım, artık konunun Murphy'nin dalgınlığına gelmesini umup uzatma bozulursa da usta lafı dinlememenin cezasına katlanacağım. Ama kulağıma küpe, bundan sonraki teyyarelerde (eğer yaparsam) kağıt boru "kuvvetli sünnet".
Ve evet epoksi işini zor yoldan öğreniyorum, ama halledeceğimmmmm. Cowling için bir kat daha yapmayı düşünmüştüm zımparaladıktan sonra ne dersiniz? Çünkü içi boşalacak. Bir de ıslak zımparadan kastınız şu kaportacıların yaptığı gibi değil mi? Kuru zımparanın ne gibi bir mahsuru ola ki?
 
Şöyle açıklayayım, Servolarla birlikte gelen o kauçuk parçalar ve pirinç zımbırtılar servoyu modeldeki titreşimlere karşı koruyan bir nevi "suspansiyon" sistemidir.
Kauçuk parçalar modeldeki titreşimi emer ve servoya geçmesini engeller. Ancak bu amaçlarını tam anlamıyla yerine getirebilmek için belli bir seviyede sıkılmaları gereklidir. Eğer servo vidası fazla sıkılırsa kauçuk fazlaca sıkışacak ve esnekliğini kaybedip daha bir katı gibi davranarak modeldeki titreşimi servoya iletecektir. Fazla gevşek olursa da servo fazla gevşek olup hareket etme riski ile karşı karşıya kalacaktır. İşte o pirinç zımbırtının görevi de tam olarak bu gerekli sıkışmayı sağlamak, ne fazla ne eksik. Bunu yapabilmesi için de malumunuz servo vidaları üzerinde de mutlaka bir pul/flanş benzeri bir yapı vardır. Servodaki bu pul bu pirinç zımbırtıya dayandığı zaman o vidayı daha fazla sıkamazsınız. Tabi eğer pirinç parçanın yönü doğru ise. Doğru yön derken de pirinç parçanın flanşlı tarafının servonun monte edildiği yüzeye basıyor olmasını kastediyoruz. Bu şekilde montaj yapıldığında pirinç zımbırtı geniş yüzeyiyle servonun monte edildiği düzleme basar, yukardan da vidayı sıktığınızda vida pulu pirinç kısma dayandığında daha fazla ilerleyemez, aradaki kauçuğu da daha fazla sıkıştıramaz. Ancak ters takıldığında, ki malesef bu çok yaygın bir hata, yani pirinç zımbırtının flanşı vidanın flanşı ile aynı tarafta olduğunda, bu sefer pirinç tüpün servo montaj yüzeyine basan kısmı keskin uçlu bir boru haline gelir. Bu durumda vidayı sıktıkça boru ahşaba saplanır servo yüzeye doğru bastırılır ve kauçuk da arada sıkıştıkça sıkışır, titreşim emme görevini tam olarak yapamayabilir ve servonun titreşim kaynaklı bozulması riskini doğurur. Bu zımbırtıları ters takılı olan servoları söktüğünüzde servo montaj plakaları üzerinde deliğin etrafında dairesel bir iz görürsünüz, işte o iz aslında ahşabın içine saplanan pirinç borunun izidir.

Tabi tüm bunlar piston motorlu modeller için geçerli şeyler :) elektrikli veya planör modellerinde servoyu doğrudan modele yapıştırmak bile mümkündür.
Değerli bilgiler için teşekkür ederim abi.Aslında yanlış hatırlamışım benim servoları kontrol ettiğimde tam olarak sizin tarif ettiğiniz gibi takmış olduğumu farkettim.Bu arada ben de pistonlu modelleri seviyorum.Yağı,pisi ile uğraşmak hatta yakıttan dolayı elimiz yapış yapış oluyor ama gülü seven dikenine katlanır misali.Tekrar teşekkür ederim.:)