Geçtiğimiz pazardan haberler
Hava soğuk olmasına rağmen pazardan önceki bir haftadır kesintisiz yağan yağmurlar durup güneşli bir hava olması tahmini vardı. Burada tahminler saatlik bile değişiyor, ama güneşli havanın yağmura dönme ihtimali daha azdır diyerekten pazar sabahı Acrowotu hızlıca uçuşa hazırlayıp arabaya tıkıştırıp saat 11 sularında Deniz'le birlikte yola çıktık. Epeydir yağan yağmurlar nedeniyle bizim uçuş alanı dahil omak üzere epey geniş bir bölgede taşkın uyarısı vardı, biryandan da saha acaba ne haldedir, uçuşa elverişli olur mu diye de merak etsem de en kötü görmüş öğğrenmiş oluruz, bir sonraki sefere de deniz uçağı getiririz dedim
Yolda bizi epey oyalayan bir gelişme (detaylar mesajın sonunda), nedeniyle sahaya varışımız yaklaşık 12:30u buldu. Kulübün deli müdavimlerinden yağmur çamur dinlemeden gelen 5-6 arkadaşı görünce iyi bari dedim, saha uçuşa elverişli. Eşyaları arabadan indirip çekçeki yükledik, deniz hemen çekmeye başadı arabayı ama baktım otoparkla saha arasındaki yol epey derin olacak şekilde sular altında kalmış. Denize alternatif bir rota verip yolladım, ben de uçağı koltuğumun altına alıp peşine takıldım. Otlar fazlaca uzun ve zemin çok yumuşak olduğu için garibim çocuğun gücü arabayı çekmeye yetmedi, onu da ben devraldım, o arada epey derin bir suya bastım farketmeden, botlarımın bilek seviyesini geçtiği için ayağım su doldu
ama tabii ki durdurmadı bu bizi, iki ayağımı da sırılsıklam etme pahasına devam ettik ve pist kenarına ulaşıp yerimizi aldık. Önce biraz sohbet muhabbet sonrasında uçağı kurmaca, kontroller vs derken motoru çalıştırdım pistbaşı yaptım.
Piste şöyle bir baktım, 3 tane büyük göl var, ama bunların hiçbirisiyle kesişmeyen bir iniş kalkış hattı planlamak da mümkün. Hadi dedim, dğrultu tamam kalkış vakti.. Yavaşça gazı açtım, hız kazandım, kuyruk kalktı, dikmeler üzerinde hızlanmaya devam, derken bir anda ön tekerler görünmeyen bir su birikintisine daldı, haliyle uçak da burun üstü kapaklandı!
"Hay ben senin pilotluğuna Evren! Sen pilotaj eğitiminde onlarca kez "soft field" kalkış ve inişi yapmadın mı, bilmiyor musun böyle koşullarda daha farklı teknikler kullanıldığını, yazıklar olsun hepsi bak kapaklandı model salaklığından!" diyerekten gidip modeli toparladım, allahtan toprak da yumuşak hiçbirşey zarar görmemiş. Motor bölmesinde çamur izi de yok, yallah tekrar çalıştır motoru, yeniden pistbaşı. Bu sefer doğru teknikle yapılan bir kalkış ve hop model havada
B sertifikası sınavındaki hareketlere odaklı çalışmayla geçen bi 7-8 dakikalık uçuş, sonrasında iniş. Ama inişte pat, iniş takımları koptu. Noluyoruz yahu, o kadar da sert bir iniş değildi, daha sertleri de olmuştu hatta. Etraftaki arkadaşlar da hemfikir bu konuda. Muhtemelen iniş takımını gövdeye bağlayan nylon cıvataları çok sıktım aşırı bir yük bindirdim, inişte de dayanamadılar koptular... Sağolsun arkadaşlar yardıma koştu hemen, bir çift yeni cıvata verdiler onları takıp modeli yeniden ayaklandırıp üç sorti daha uçabildim. Diğer sortiler olaysızdı ama B sertifikası sınavına bu uçakla değil RV-4 ile girmeye karar verdim.
Saat 3 civarı hadi dedim toparlanıp dönelim çok oyalanmayalım. Tam herşeyi arabaya yerleştirdik, bir yağmur indirdi anlatamam... Tam zamanında toplanmaya karar vermişiz meğer.
Günden bikaç foto:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Gelelim sahaya giderken bizi oyalayan gelişmeye... Bizim kulüpte heli uçurmaya pek sıcak bakılmıyor. Alternatif olarak çok yakın bir yerde uçtuklarını bildiğim bir RC heli kulübü olduğunu görmüştüm BMFA web sitesinde. Hatta birkaç kere uçuşa giderken onların olduğu yere gitmiştim belki birilerine denk geliriz diye. Uçuş alanını, pit alanını, iniş kalkış padlerini görmüştüm ama kimseye denk gelmemiştim.
Bu LİNKİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Pazar günü de yolda giderken, bugün hava güzel kesin buradadır elemanlar diye düşünüp uğradım alanlarına. Zaten uçuşa giden ana yoldan bir ara yola sağınca 200-300 m ötede bir yer. Ara yola girer girmez de havada bir heli gördüm, hah bugün sonunda yakaladık elemanları dedim. Alana gittiğimzde park etmiş 4 araba vardı. Sahada küçük ahşap bir baraka yapmışlar, içerde rüzgardan korunmuş halde sohbet muhabbet halinde bulduk ekibi. Tanıştık, sohbet ettik, karşılıklı iletişim bilgilerini paylaştık falan. Baktım elemanlar kafa, keyifli, akşamında kulübe de üye oldum
Üstelik model uçurmak için illa sertifika da istemiyorlar. Kulüp ve BMFA üyesiysen (yani sigortalısan) külüp eğitmenlerinin yapacağı bir değerlendirme sonucunda seni yeterli görürlerse kulüp alanında yalnız uçma hakkın oluyor. Uzun lafın kısası, çok yakında helilerimi de gökyüzüne salma imkanım olacak
İlk etapta mini titan Super cobrayı baştan aşağı kontrol edip elden geçirip onla uçmayı planlıyorum, sonrasında da 500'lük blackhawkın sırası gelir.
Üstelik heli kulübünün konfor koşullarının uçak tarafına nazaran çok daha iyi olduğunu farkettim
ayakları ıslatma riski yok, rüzgardan korunacak sığınak var, arabayla pit alanı pit alanıyla uçuş platformu arası tamamen kuru! iniş kalkış platformu ve pilotun duracağı alanda zemini çocuk parklarındaki yumuşak zemin karolarla kaplamışlar falan
Islak havalarda uçak uçurmak yerine helici tayfasıyla takılmak şu yaşlı bedenim için daha sağlıklı sanki