Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Berke Karlı' Alıntı:
Hey maşallah, azminize ve sabrınıza hayran kaldım Evren abi. Gerçekten çok büyük bir emek var. Uçağın son halini çok merak ediyorum, mükemmel bir işçilik resmen. :bravo: :saygilar:

Berke teşekkür ederim güzel sözlerin için, uçağın son halini ben de çok merak ediyorum :)

Sümer Yamaner' Alıntı:
Kübik kanat yükünü ben de Evren'den öğrenmiştim zaten...

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Yine yanlışın var abim :) kübik kanat yükünü benden öğrenmedin, benden "duydun" sonra gidip kendin araştırdın kafa patlattın ve benden daha iyi öğrendin ;)

Mehmet Kucuksari' Alıntı:
Bugün son mesajdan bu yana 3. gün gecti ama herhangi bir güncelleme olmadı :D


Sent from my iPhone using Tapatalk

Tam bu sabah girip en azından bir bilgilendirme yapayım ayıp oldu herkese diyordum ki zaten fırçayı yemişim :)

Tahmin edersiniz ki aynı bu modelin inşaatı için yaptığım çalışma planının bir benzeri de iş için var, o planda bazı işler sarpa sarınca "bu tarafa" ayıracak fazla vakit kalmadı malesef. İş için yoğun seyahatler, sıcakta güneş altında yapılan şantiye ve mevcut liman ziyaretleri neredeyse tüm enerjimi alıyor, üzerine her seyahat ofisten uzak olmak anlamına gelse de ofis işlerinden kurtarmama vesile olmuyor, haliyle onlar da birikiyor :)

Modelle ilgili gelişmeler var tabiki tamamen yerinde saymıyor ama kayda değer şeyler değil. Pazar günü tahmin ettiğim gibi siparişler elime ulaştı ve flaplar için ihtiyaç duyduğum uzun aluminyum boruları hazırlayıp tüm falpların montajına başladım. Ama o arada yapısal açıdan ciddi bir soruna yol açabilecek bir şeyi farkettim, öyle ki havada tüm kanadın gövdeden ayrılmasına neden olabilecek ciddiyette bir sorun, haliyle biraz yavaşlayıp o sorunu bertaraf etmeden ilerlemek istemedim. bir iki alternatif çözüm yöntemi düşündüm ama üzerinde dikkatlice kafa patlatmam gereken bir mevzu olduğu için, şu aralar da kafa çok salim olmadığı için karar ve uygulamayı aceleye getirmek istemiyorum.

Öte yandan, kanat inşaatında yaşanan sorunla hemen hemen eş zamanlı olarak gövde inşaatı, daha doğrusu kaplaması için, tamamen şans eseri olumlu bir gelişme oldu. Daha önce Ömer Bey,in sorusu üzerine açıklamıştım, kaplama olarak "skyloft" kullanmayı planlıyorum diye. Ama bu kaplamanın gövdeye tutturulabilmesi için (ve sonra dokusunun doldurularak boyaya hazır hale getirilebilmesi için) dop (dope) gerekli. Dop dediğimiz de aslında öyle zor bişey değil, selülozik (nitroselüloz esaslı) bir vernik yada dolgu verniği vs gibi bir ürün uygun oranda selülozik vernik ile inceltilince oluyor size dop :) Ama bu kadar basit bir ürünü buradaki nalburlarda bulamamak gibi bir problemim vardı. Asında problem ürünün olmaması değil sadece "dil", zira burada istisnasız tüm nalburlarda çalışan adamlar "Bengali" yani Bangladeş,li kara çocuklar, bu arkadaşlarla İngilizce anlaşabilmek ise neredeyse imkansız, ya İngilizce bilmiyorlar yada onlara öğretilen ingilizce ile bize öğretilen İngilizce aynı şey değil :D Ama, Amerikalılarla, Kanadalılarla, İngilizlerle (İskoçlarla azıcık problem olabilir), Avustralyalılarla, Yeni zelandalılarla vs vs sorunsuz bir şekilde anlaşabildiğime göre sorun bende değil diye düşünüyorum :) Herneyse, velhasıl bir türlü bu ürünü bulamayınca "ya nasılsa İstanbul'da evde var üç beş küçük kutu dop, gidince onları alır getirirsin" demiştim kendi kendime. Ama İstanbula gidince de büyük bir hayal kırıklığı yaşayarak evde dop mop olmadığını farkettim, muhtemelen onları da götürüp depoya kapattım... Tekrar geldiğimde zaten ana çalışma alanı kanat olunca da bu mevzu üzerine fazla durmamıştım. Hatta çok zorda kalırsam "solartex" ike kaplarım modeli diyordum. Velhasıl, bu hafta başındaki iş seyahatlerinden birisinde şans eseri bir nalburun yanında durduk. NAsılsa bekliycez, girip bir şansımı deneyeyim dedim. Tabi yine içerde 3 tane kara çocuk :) Selamlaşma faslı sonrasında olabildiğince basit ve yavaş, tane tane olacak şekilde söze girdim:

"I NEED NITROCELLULOSE SANDING SEALER FOR WOOD" (Ben istiyor nitroselüloz dolgu verniği)

Sonra tepkilerini bekledim ve izledim, yüzüme bakıyorlar anlamsız bir ifadeyle. Sonra kendi aralarında birşeyler konuştular, içlerinde en yaşlı aynı zamanda da en ufak tefek olanı yanımdan geçip dükkanın derinliklerinde biryerlerde kayboldu. Ben de o sırada "yahu gene anlaşamadık bari ürünlere kendim bakayım" diyerek görebildiğim kutuların üzerlerini okumaya çalışıyorum. Biraz sonra kara abi elinde koca bir mavi teneke ile çıkageldi, ve tenekeyi bana uzattı, tenekenin üzerinde sadece "Akzo nobel" (marka) yazısı var, yahu gene ne anladılar acaba diye tenekeye bakınıp sağını solunu çevirirken arka tarafta küçük bir "etiket" dikkatimi çekti. Dikkatli bakınca üzerinde "N.C. Sanding Sealer" yazdığını farkettim. Sonunda bumuştum aradığım şeyi, ama bir sorun var, teneke 3.5 litre! bana lazım olan taş çatlasa 100ml :D:D:D
"tamam bundan istiyorum ama daha küçük lazım bana" dedim, cevap ise "en küçük bu" şeklinde oldu :)

-Kaç para bu?
-3.6 Rial (33 TL falan)
-tamam alıyorum.

Baktım adamlarla anlaşabiliyorum, daha doğrusu ben onları çok iyi anlamasam da onlar beni anlıyor, şansımı biraz daha zorlamaya karar verdim.

-bana en küçük ve en ucuz fırçanızı gösterir misiniz? (daha komplex cümlelere geçtik artık :) )
Adam gidip arkadan bir küçük fırça getirdi.

-bu kaliteli bir fırça mı? bana ucuz ve basit bişey lazım, tek kullanımlık (eposki işleri için arıyordum)
-yok efendim çok dandik bir ürün bu
- kaç para?
-100 baiza (1 TL den biraz daha az)
-20 tane istiyorum! (Muscatta bu meretleri en ucuz olsa 1 riale bulabiliyorum, 10 kat daha ucuz bulunca hemen içimdeki stok canavarı uyandı :) )

adamın gözleri büyüdü, yardımcısına anlamadığım bişeyler söyledi, yardımcı gitti arkaya ve iki üç dakika sonra bir tomar fırçayı getirip tezgaha bıraktı. saydık, 10 tane bir tip 5 tane başka tip, toplam 15 fırça...

-hepsi bu efendim
-canınız sağolsun :) koy poşete hepsini de gideyim...

:)

Sonuç olarak, 35 tane Hurricane yapmaya yetecek kadar "dop" hammaddesi ile, ve tabiki mutlu olarak, eve döndüm o gün.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Tamam, etiket olarak tam istediğim ürün ama acaba gerçekten de istediğim ürün mü diye de sormadan edemedim. Anlamak kolay, hemen deneyelim, kutuyu açıp bir miktarını bir cam kavanoza aktarıp üzerine de selülozik tiner katıp istediğim kıvama incelttim. Modelin gövde yanındaki kapaklardan ikisinin çerçevesine iki kat (aralarda zımparalayarak) uyguladım. İkinci kat kuruyup hazır olduğunda da uygun boyutta kestiğim "skyloft" parçaları da suya atıp tüm liflerine işlemesi için bi 10dk kadar bekletip kapakların üzerine uyguladım. Evet, teyid ediyorum bu bildiğim alışageldiğim ve sevdiğim dop ile birebir aynı ürün!

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Gövde neredese kaplamaya hazır bir durumda ve kaplama için gerekli olan malzeme temini sorunu aşıldı, öte yandan kanat inşaatında sorunlar var, bu durumda muhtemelen dümeni gövdeye doğru çevirebilirim...

Sanırım son bir bilgi paylaşımı daha yapmam gerekli, bu hafta başındaki toplantılardan birisinde, Ekim ayında iki yada üç haftalığına yurtdışına gönderilme ihtimalim belirdi. Henüz kesinleşmedi, benim öngörüm bu görevlendirmenin gerçekleşmesinin ihtimalinin düşük olduğu yönünde, ama bu idarenin sağı solu belli olmuyor (doğrudan benim bakanlığım değil), o yüzden kesin birşey söylemek de zor. Eğer gönderilirsem modelin 29 Ekimde ilk uçuşunu yapması imkansız hale gelecek... Bekleyip görmekten başka bir şey yok yapabileceğimiz...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Süper bir alışveriş olmus :D Artık nalburluk bir is olursa en kötü yine oradan temin edersiniz.

Netice "Anlaşılmak büyük bir lüks" oyle degil mi :D


Sent from my iPhone using Tapatalk
 
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Bir maddenin kimyasal içeriğini bilmek de, en az satıcı ile anlaşabilmek kadar önemli. Üzüimeyin Evren bey. Bir şey aramak için sanayiye gittiğimde, bazen ben de kendimi aynı durumda hissediyorum. Ya da, klavuzlarda Amerikanca yazan bir malzemenin kimyasal içeriğini bilmeyince, çok basit bir şeyi bile bulamıyorsun. Örneğin uzun süre contact cement diye aradığım şey meğerse bizim meşhur bali (bally) imiş. Bu arada, eğer biliyorsanız, Amerikancası Laquer Thinner denilen şeyin bizdeki karşılığını söyleyebilirseniz süper olacak. :)
 
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Evren bey müsaadenizle ben cevap vereyim Ömer abi laquer thinner "temizlik tineri"fırçaları boya tabancalarini ve benzerlerini temizlemek için kullanılıyor.

HTC Desire 820 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Celalettin Yazkan' Alıntı:
Evren bey müsaadenizle ben cevap vereyim Ömer abi laquer thinner "temizlik tineri"fırçaları boya tabancalarini ve benzerlerini temizlemek için kullanılıyor.

HTC Desire 820 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Estağfurullah Celalettin Bey müsaade ne demek...

Omer Erkan' Alıntı:
Bir maddenin kimyasal içeriğini bilmek de, en az satıcı ile anlaşabilmek kadar önemli. Üzüimeyin Evren bey. Bir şey aramak için sanayiye gittiğimde, bazen ben de kendimi aynı durumda hissediyorum. Ya da, klavuzlarda Amerikanca yazan bir malzemenin kimyasal içeriğini bilmeyince, çok basit bir şeyi bile bulamıyorsun. Örneğin uzun süre contact cement diye aradığım şey meğerse bizim meşhur bali (bally) imiş. Bu arada, eğer biliyorsanız, Amerikancası Laquer Thinner denilen şeyin bizdeki karşılığını söyleyebilirseniz süper olacak. :)

Ömer Bey, bahsettiğiniz problemi ben de İstanbul'da yaşıyordum sıklıkla. Modelcilikte araştıp ulaşabilip okuduğum bilgilerin önemli bir kısmı İngilizce, görüp denemek istediğiniz bir malzemenin önce Türkçe'sini öğrenmek gerekiyor temin için, ama çoğu zaman bu da yeterli olmuyor, bir de "Sanayi" jargonunu öğrenmek gerekiyor :) Uçaklarımı boyarken kullandığım boyalar hep otomotiv boyalarıydı (2K) bu boyaları temin ettiğim dükkana yaptığım ilk ziyaretler tam anlamıyla komedi filmi :) ama sonradan onlar bana ben onlara alıştık, nihayetinde "jargon" farklı da olsa aynı dili konuşuyorduk. Tabi benim sırf delilikten gidip motorsiklet ustamın tavsiye ettiği oto boyacısı ustanın başına ekşiyip günlerce adamdan alabildiğim her bilgiyi almamın da faydası oldu biraz :) burada ise herşeyin üzerine bir de dil problemi giriyor işin içine :) Neyse, insanoğlu bu tür durumlara adaptasyon yeteneği güçlü olan bir canlı, elbet çözülecek, en kötü bu sefer birkaç hafta bir "Bengali" oto boyacısının yanına çırak giderim :D

Laquer thinner mevzusu da benim için de hep bir muamma idi, hep okurdum ama bir türlü anlamazdım ne olduğunu. Taa ki burada iki sene önce yaşadığım "selülozik" tiner arama macerasına kadar. Biz nasıl "laker" tineri bilmiyorsak (ama lakerdayı iyi biliriz evelallah :) ) buradakiler de "selülozik" olayını bilmiyorlar. Baktım olmayacak, adamdan bütün tinerlerini göstermesini istedim (inanmazsınız ama bu seferki Filipinli bir bayan idi, dil sorunu yoktu :) ), kutulara tek tek bakarken bir tanesinin üzerinde "laquer" thinner yazdığını gördüm. Hadi şunu deneyeyim madem selülozik bulamadım diyip alıp eve geldim. Kapağı açmamla birlikte farkettim ki bu meret selülozik tinerin ya ta kendisi, yada eş yumurta ikizi :) Kimyasal formülasyon olarak "aynılar" diye iddia edemeyeceğim, zira kokuda hafif bir farklılık var, ama iş görme açısından tamamen aynı. Gerek Celalettin Bey'in bahsettiği gibi fırça vs temizliğinde, gerekse de boya vb ürün inecltmesindeki karakteristikleri selülozik tinerle birebir aynı. Şu an yaptığım "doplama" işlemlerinde hem inceltme hem temizleme için "laker" tiner kullanıyorum.
 
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Gelelim model hakkında güncellemeye.

Kanat ve flaplar karşılaşılan sorunun çözümü için "düşünsel" mesaiye kaydırılıp fiziksel olarak gövde ve kuyruk elemanlarının kaplanması işine girişildi. Bir bakıma iyi oldu zira bihayli "solvent yoğun" bir çalışma bu, hazır evde çocuk ve hanım yokken bu işin aradan çıkartılması oldukça isabetli oldu. Yüksek nem nedeniyle dışarıda yapılabilecek bir iş de değil bu (kaplamayı etkiliyor) o yüzden en azından ekim ayına kadar dışardaki nemin makul seviyelere düşmesini beklemek gerekirmiş.

İlk önce gövdeye giriştim, kaplamanın tutturulacağı çerçeveye üç kat dop uyguladım. Kaplama planlamasını da tüm göveyi toplam iki parçada kaplayacak şekilde yaptım. Bu plana göre üst ve yanları tek parçada halletmem gerekecekti, zira kaplamayı tutturabileceğim kadar sağlam olan ve yeterli yüzey alanına sahip olan tek yer gövde altında, yanlarda olan geniş çitalar. Aşağıdaki fotoğrafta kaplamanın nereye kadar ulaştığı görülmekte. Bu kaplama tüm gövdeyi sarıp, diğer tarafta yine alt köşede olan çitada bitiyor.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Gövde boyunca uzanan "çita"lar, fazlaca ince ve narinler (aynı bir çita gibi :) ) bu meretlere kaplamayı tutturmam imkansız çünkü inanılmaz bir çekme potansiyeli var bu "skyloft" denen malzemenin. Yine bu güçlü çekme potansiyeli nedeniyle, kaplamanın iskelete yapışma alanlarını da sadece çerçeve olacak şekilde belirledim, hiçbir "stringer" çıtasına dop bulaştırmamaya özen gösterdim. Bu sayede kaplama kururken oluşacak olan gerilmeyi tüm kaplama yüzeyine yaymayı ve bölgesel kırışıklıklar kalmasını yada daha kötüsü iskelette oluşabilecek çarpılmaları engellemeyi hedefledim.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Daha önce bahsettiğim gibi "skyloft" ıslak kaplanması gereken bir malzeme. Nylon liflerinden rastgele dokunmuş çok ince bir kumaş hayal edin. Nylon suya ve neme karşı çok hassas ve kolaylıkla su emebiliyor, su emince de genleşiyor, işte kaplamanın gergin olabilmesinin sırrı da burada. Önce uygun boyutta kesilmiş bir parça ıslatılarak (üzerine su püskürterek yada benim tercih etitğim gibi tamamen suya batırarak) tüm liflerin genleşmesi sağlanıyor. Sonra malzeme halen ıslak ve genleşmiş haldeyken kaplanacak yüzeye serilip daha önce doplanmış olan çerçeveye yapışması sağlanıyor. Bu işlemde de "nitroselüloz" esaslı dopun hızlı kuruma özelliği devreye giriyor. Kumaşı yüzeye serdikten sonra üzerinden inceltilmiş dop uygulamak, bu ince dopun kumaşın dokusunun içine nüfuz ederek altta daha önceden uygulanmış olan ve ahşapın içine işlemiş dop katmanına ulaşmasını sağlıyor. İnce dop büyük oranda tiner (selülozik/laquer) de içerdiği için alttaki dopun yeniden çözülmesine neden oluyor. Ancak tiner hızlıca uçtuğu ve dop kuruduğu için ahşapın içine işlemiş olan dop ile kumaşın dokusunun içine işlemiş olan dop bütünleşmiş halde yeniden kuruyup sertleşiyor, ve kumaş ahşaba sıkı sıkıya tutturulmuş oluyor. Bu şekilde kumaş halen ıslak ve genleşmiş haldeyken tüm iskelete yapıştırma işleminin tamamlanması gerekli, aksi halde kurumaya başlayan kumaş çekmeye de başlayacağı için eşit olmayan gerilme hatta muhtemelen kırışıklık olması kuvvetle muhtemel. Ne olur ne olmaz diye uygulama sırasında küçük bir "fısfıs" şişede su bulundurdum yanımda ve gerekli gördüğüm yerlerde kumaşa su püskürterek nemini korumasını sağlamaya çalıştım. Ve ister inanın ister inanmayın, şu an bunları yazmak kaplamayı yapmaktan daha uzun sürdü :) Herşey yaklaşık 3 dakika içerisinde bitmişti. Aylardır kafamda büyüttüğüm, şöyle mi yapsam böyle mi yapsam diye düşünüp durduğum olay sadece 3 dakika sürdü ve sonuç başarılı olmuştu :) Belki de bunca zaman harcadığım "düşünsel" adam saatler + 3 dakika demek daha doğru olacak sanırım :)

Kaplama işlemi sırasında çok çok hızlı çalışmam gerektiği için fotoğraf çekme şansım olmadı, ama gövde altındaki parça nispeten daha basit ve kolay olduğu için orada en azından birkaç fotoğraf çektim, detaylı anlatımı o fotoğraflarla yapacağım takip eden mesajlarda.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Evet geleim yukarıda bir sürü laf salatasıyla anlattığım kaplama işleminin fotoğraflı anlatımına :)

Gövdenin üst kısmı bitince altın kaplamasına başladım. Önce uygun boyutta (tercümesi: kaplayacağın alandan çok daha büyük :D ) bir parça kumaş kesildi:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Gövde altında arkaya doğru tam ortada yer alan zımbırtı ("fairing" desek doğru olur mu acaba) şeklinden ötürü tek parçada kaplamaya engel olabilecek bir yapı. Ama o meret sonuçta dolu balsa, sonradan kaplamak kolay, o yüzden kaplama kumaşına tam bu merete denk gelen yerde bir kesik attım.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


herşeyin hazır olduğundan emin olunca da kumaşı su dolu bir kaba daldırdım:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


kumaşı görebiliyor musunuz? Ben de göremiyorum, neyse ki el yordamıyla geri bulabildim, tavsiyem çok büyük bir kap kullanmayın kumaşı bulmanız zaman alır :p

Kumaşın iliklerine kadar ıslandığından emin olunca, sudan çıkartıp model üzerindeki yerine yatırdım ve hızlıca çerçeveye inceltilmiş dop uygulayıp kumaşı da parmaklarımla yüzeye bastırarak yapışmasını sağladım. (Acaba bir sonraki elemanı kaplarken bir video mu çeksem, bu böyle kelimeyle anlatması kolay bir işlem değil :-\ )

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Tüm çerçevenin sağlam bir şekilde yapıştığından emin olduktan sonra da kumaşı kurumaya bıraktım.
Kumaş kuruduğunda ne kadar çok gerildiğinin göstergesi olarak şu fotoğrafı paylaşayım (Kenarlardaki fazlalıkların nasıl yukarı doğru kıvrıldığına dikkat edin)

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Son olarak da yepyeni (keskin) bir 11 numara bıçak ile fazlalıkları traşladım.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Bu şekilde diğer tüm elemanlar da sırayla kapladılar (gövdedeki kapaklar, dikey kuyruk ve yükseliş dümenleri (elevatörler)). Yatay kuyruk malum zaten önceden kaplıydı, yön dümeni (rudder) ise halen ufak tefek işlerinin bitirilmesini bekliyor.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kapaklardan birisinde daha önceden yatay kuyrukta uyguladığım ikinci kat ince kağıt ile kaplamayı uyguladım (gümüş rengi görünen).

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kapaklar şu halleriyle bile yerlerinde gayet güzel ve gerçekçi görünüyorlar, detaylandırma sonrasında çok daha gerçekçi görünecekler diye umud ediyorum.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kaplama sonrasında kumaşın dokusunun doldurularak boyamaya uygun bir yüzey elde edilmesi için bu sefer doğrudan kumaşa olacak şekilde dop uygulaması yapılması gerekiyor. Bu işlem sırasında da çerçeveye fazlaca dop sürüp "yapıştırıcı" vazifesi gören dopun gevşetilmemesine dikkat etmek lazım. Toplamda 3 kat kadar dop uygulamak yeterli olacaktır. Şu an itibari ile tüm kaplanmış yüzeylere toplamda iki kat dop uygulanmış durumda. Bugün akşamüstü üçüncü kat uygulanarak doplama faslı tamamlanacak.

Gelelim işin rakamlarına; kaplamanın ve özellikle de doplama işleminin eklediği ağırlığı takip edebilmek için (tamamen merak) her bir elemanı kaplama öncesinde, sonrasında ve her kat dop uygulama sonrasında tarttım ve bir excel tablosuna kaydettim, buyrunuz ekran görüntüm:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kaplama öncesindeki hesaplamalarımda gövde ve kuyruk elemanlarının, kaplama, doplama ve boyama aşamalarının toplam 100 gr gibi bir toplam ağırlık getireceğini öngörmüştüm, görünüşe göre sonuç buna yakın olacak...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Ömer Bey'in sorusu üzerine merak seviyem eşik enerjisini aşabilecek düzeye ulaştı ve küçük bir "web" araştırması yaptım.

Önce elimdeki "Lacquer Thinner" in bileşimine baktım.
Kutu üzerindeki bilgiye göre bendeki tinerin içeriği: "Toluene", "methanol" ve "dicloropropane"

Türkçe kaynaklardan bulabildiğim kadarıyla "selülozik" tiner dediğimiz ürünün içeriğindeki ana çözücü de yine toluen. Kısacası ikisi aynı şey diyebiliriz. Ama her üreticinin tinerinin içerisindeki ana çözücü oranı (toluen) yada yan çözücüler ile inceltici bileşenleri farklı ürünlerden yada farklı oranlardan oluşabiliyor. Hatta uygulama amacına göre bu oranlarda veya maddelerde değişiklikler de yapılabiliyor.

Acaba biz niye selülozik tiner olarak adlandırmışız diye düşünmeye başladım şimdi :) selülozu çözebilen tek solvent bu olduğu için olabilir mi acaba? Genel olarak Türkçedeki terimlerin ortaya çıkışını düşününce bu fazla teknik bir gelişim yolu. Acaba başka bir dilde de "selülozik" olarak geçiyor mu derken, ingilizlerin de "cellulose thinner" dediğini farkettim. :)

Neyse, sonuç olarak Lacquer Thinner = Selülozik Tiner demekte sakınca görmüyorum...
 
  • Beğen
Tepkiler: Ömer Erkan
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Cahilce bir soru sorayım hemen. Neden kumaş bez ile kaplama yapma ihtiyacı hissediyoruz acaba ?

Daha önce Omer abının yaptığı kitlerde renkli kaplama ile tek seferde Islem bitmişti.

Aslında konunun basında zannedersem Omer abi sormuştu , hangi tip kaplama yapılacağını ama su an hatirlamiyorum, o yüzden kusura kalmayın Evren Hocam.


Sent from my iPhone using Tapatalk
 
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Mehmet Kucuksari' Alıntı:
Cahilce bir soru sorayım hemen. Neden kumaş bez ile kaplama yapma ihtiyacı hissediyoruz acaba ?

Daha önce Omer abının yaptığı kitlerde renkli kaplama ile tek seferde Islem bitmişti.

Aslında konunun basında zannedersem Omer abi sormuştu , hangi tip kaplama yapılacağını ama su an hatirlamiyorum, o yüzden kusura kalmayın Evren Hocam.


Sent from my iPhone using Tapatalk

Cevabı çok basit :D

Gerçek uçağın bu kısımları kumaş kaplı da ondan :D :D :D

O aşamaya geldiğimde detaylı anlatırım ama gerçek uçaklarda kumaş kaplı yüzeylerde kumaşın iskelete tutturulması için çeşitli yöntemler uygulanırdı, görünüşleri uygulanan yönteme göre değişmekle birlikte kumaş ile kaplanmış yüzeylerin tamamen kendine has ve makul bir mesafeden çıplak gözle görülebilen yüzey özellikleri olurdu. Ben de modelimde çok karakteristik olan bu yüzey özelliklerinin yine makul (ölçekli) mesafeden bakıldığığında farkedilebilir olmasını istiyorum. Normal ütü ile uygulanan "polyester" film kaplamalarla bu etkiyi yakalamak çok zor. Ama benim seçtiğim yöntemde şu an itibariyle pek çok detaylandırma çalışması yapmaya hazır bir yüzey elde etmiş oldum. İLerdek detaylandırma aşamasında daha detaylı yazacağım bu mevzuları. Şimdilik gerçek uçağa ait birkaç fotoğraf paylaşayım, dikkatli bakılırsa gövdede, kuyruklarda ve kontrol yüzeylerinde çeşitli "detaylar" farkedilebilmekte, ve bu fotoğraflar çok yakından çekilmiş fotoğraflar değil, yani bu detaylar gerçek uçakta 4-5 m mesafeden seçilebilmekteler, bu da demektir ki modele yaklaşık 60-70 cm mesafeden bakıldığında bu detayların seçilebilir olması gerekli.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


(tüm fotoğraflar "Flyingzone Publications, Hurricane Explored CD"sinden alıntıdır.)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Gerçekten cevap cok basitmiş :D

İlerleyen aşamalardaki renklendirme çalışmalarını da merakla bekliyoruz :bravo:


Sent from my iPhone using Tapatalk
 
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Şu ana kadar yön dümenini (rudder) kaplamamış olmamın tek bir nedeni vardı, o da kontrol yekesini yapmamış olmam. Aynı yükseliş dümenindeki yeke ve birleştirici parça gibi anca beynimi kemirip duran birşeydi bu :) Ama yumurta kapıya dayanınca daha fazla kaçacak yer olmadığından işe giriştim.

Önce gerçek uçaktaki yekeyi görelim:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Yekeyi genel olarak yapmak basit, ama kafamı sürekli kurcalayan şey, "gerçekteki gibi modelde de kontrol kablosunu iki plaka arasından çıkıyormuşçasına gösterebilir miyim?" sorusuydu, daha doğrusu "gösterebilir miyim" değil de "nasıl gösteririm?" idi, sonuçta öyle görünmesi mecburi bir gereklilik :D

Tabi bu parçanın fonksiyonel olacağı, ve yön dümenini kontrol eden kabloların buna bağlanarak hareket aktaracağını düşününce sadece görüntü değil sağlamlık da önemli hale geliyor bir anda.

Denemek istediğim ilk yöntem iki tane devre plaketi kullanarak birşeyler yapmaktı. Bugün gövdeye ve diğer elemanlara 3. kat dopu uygulayınca, hafiften kafayı bulmuş olmanın da verdiği cesaretle :D işe koyuldum.

Önce yekenin çizimini bir devre plaketine yapıştırıp kıl testeresiyle kestim:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


sonra bu plaketi frezeye sabitleyip bakır kaplamanın orta kısmını uçurdum (bunu ileride belki yaparım diye düşündüğüm bir şey için yaptım :) )

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Esas işi ise plaketin öbür tarafında yaptım. kartın yüzeyinden 0.5mm lik bir kısmı freze ile uçurup kalınlığını 1.0mm ye düşürdüm.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Deliklerin olduğu uç kısımlardanda bir 0.4mm daha uçurarak o kısımların kalınlığını 0.6mmye düşürdüm.

Bu kadar inceltilmiş haliyle bile parça yeterince sağlam göründüğü için yola devam kararı aldım ve ikinci bir parçayı plaketten kesip aynı işlemleri ona da yaptım.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu iki parçayı bakır kaplı yüzeyleri dışa bakacak şekilde birbirlerine yapıştırdım, uç kısımlarda kontrol kablolarının gireceği boşluk görülmekte:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Minik 1mm lik pirinç civata ve somunlarımı ekledim:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Deneme amaçlı, iki parça kabloyu yerlerinden geçirdim:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Sonuç hem görüntü olarak hem de sağlamlık açısından tatmin edici. Şimdi bunu yön dümenine monte edip onun da son şeklini vermek ve sonra da kaplamak zamanı...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Kendi yazdıklarıma ve yaptıklarıma bakarken birden bire aklıma ikinci bir yöntem geldi bu yekeyi daha sağlam yapabileceğimi düşündüğüm... Denemeye değer gibi görünüyor, biraz daha düşüneyim üzerine...