(Bu mesajı sabahın 8 inde yazmaya başladım, ama toplantılar vs derken siz benim yazabildiğimdan daha hızlı bir şekilde konuya mesaj eklediniz
)
OOooouuuuwwwwwwwwwww... Ne dediii... Evren seni ben bile kurtaramayabilirim!
Abi adamın geldiğini görüyordum, hazırlıklıydım
akşam kalıba yatırdığım kumaşların kenarlarını traşlamak için jelleşmesini beklemek zorundaydım geç vakte kadar uyanıktım, forumdan bildirimler gelmeye başladı, Türker Akgün şu mesajı beğendi diye. Ama helal olsun adam her mesajı okudu gerçekten 40-45 dakika sürdü bu başlıkta ilk mesajı okumasıyla son mesaja ulaşması
Kısacası geldiğini görüyordum
bu gyro meselesini dürteceğini de çok iyi biliyordum
Evet doğru söylüyordu bu bakış açısıyla fakat ne kadar enteresandır ki hiçbir zaman rudder kullandığına şahit olmadım bu abimin. Şahit olamadığım bir diğer şeyde o canım uçağın pistten kalkıp, piste inebilmesiydi mesela.
Yani gyro takmak ayıp birşeyde mustang'le her iniş kalkışta pistten çıkıp adeta buggy gibi off-road yapmak sorun değil öyle mi ?
Ben bu tip konularda tutucu olamıyorum. Modele yakışan uçuşu kendi kabiliyetlerim ve yeteneğimle yapamıyorsam, o seyir zevkinden mahrum olmamak için gerekirse her eksene hiç düşünmeden gyro takarım, bundan da hiç gocunmam. Buda farklı bir bakış açısı galiba....
Bu arada bu powerbox ünitesine aşık oldum diyebilirim.
Abi şimdi bu söylediğinle olay başka bir boyuta gitti, ve senle aynı fikirdeyim. daha önceki mesajımda da belirttiğim gibi bazı özel uçaklarda gyro gerekli olabiliyor, gerekli demeyelim de faydalı diyelim. Mesela en tecrübeli adam bile bir Bf-109'un rudder eksenine gyro takarsa ve "abi napayım meret yerde düzgün gitmiyor ki başka türlü" derse haklısın derim
ama mustang yerde kontrolü en kolay olan kuşlardan birisi. Mustang pistte durmuyorsa zaten ya iniş takımı/tekerlek geometrisinde ciddi bir sorun var demektir ya da tekerleklerden birisi sıkışmıştır falan. Ona gyro taksan ya servo ya gyro yanar zaten
Uçakta gyro kullanımına hepten karşı değilim, ama karşı olduğum şey insanların gerekli olan becerileri öğrenip, pratik yaparak mükemmelleştirmeye çalışmak yerinde doğrudan gyro ile işin "kolayına" kaçmak istemesi. Bu yaklaşımla o beceri ya hiç kazanılamıyor ya da zamanla kaybediliyor ve günün birinde ihtiyaç olduğunda da, tabirimi affedin, "apışıp kalınıyor"... (bkz. Sumer abinin verdiği örnek)
Bu arada bu powerbox ünitesine aşık oldum diyebilirim.
Zaten sen ve Mehmet Abi için aldım malumunuz
Uçak yapı itibarıyla (bası özel türler hariç) stabil bir nesnedir. O nedenle gyro gerçekten de birçok durumda gereksiz. Türker'ciğim söylediğinde haklısın ama işin zevkli tarafı, uğraşıp didnerek o grçekçi uçuşu gyrosuz yapıncaya kadar uğraşmakta.
işte bu benim de doğru olduğuna inandığım bakış açısı...
Buarada, Panther de gyro kullanmak gibi bir niyetim hiçbir zaman olmadı, niye gyrolu powerboxı aldın derseniz, gyrolu olduğu için almadım. Benim istediğim olmazsa olmaz özellikler çift SBUS alıcı kullanabilme ve iniş takımı kapağı "sequencer"ı olmasıydı. Bu özelliklerde 3 ürün var, birisi zaten gereksiz pahalı en üst seviye ürünleri adamların, geriye kalan iki seçenekte birinde gyro vardı diğerinde yoktu, fiyatları da hemen hemen aynıydı, ama esas karar vermeme etken olan şey ekranın birisinde üniteye sabit olması diğerinde harici olması oldu. Bu sayede ana üniteyi koyacağım yerler konusunda esneklik kazandım, tüm bu karar verme mekanizmasının içinde gyro da benim açımdan eşantiyon olarak geldi
Niyetim şu ki, uçağın ilk uçuşlarını gyro kapalı yapacağım. Zaten bu gyronun havada uçuş sırasında ayarlanması gereken bazı özellikleri de var, basit bir iş ama hiç tanımadığınız bir model için mantıklı değil. ne zaman ki uçağa alışırım hareketlerini tepkilerini vs öğrenirim o zaman gyroyu açıp ayarlarını da yaparım. Sonrasında özellikle darbeli rüzgarlı günlerde, iniş yaklaşması sırasında normal attitude assist modunu deneyebilirim/kullanabilirim. Eğer modelin rüzgar darbelerine karşı daha sabit durmasını sağlayacaksa, benim iş yükümü biraz olsun hafifletip, rüzgarın etkilerine karşı modeli düz tutmaya çalışıp bir nevi rüzgarla didişmek yerine daha çok alçalma/çökme hızıma konsantre olmama ve gerekli gaz ayarlamalarını yapmama olanak sağlayacaksa faydası olur.
Ben de uçakta gyro olmasına karşıyım
Zaten sürekli aktif olarak bir komut verme durumu yok, uçağın süzülüşünü izleme, çay içme, el şakaları falan filan... Bir kalkış ve inişte bir de uçuş paterninin belli noktalarındaki yönlendirmelerde pilotun doğrudan müdahalesi var, oralarda da yardımcılar eklemeyelim
biz bunu planörle yapıyorduk
ama Panterle yapamam sanırım
Gyro topuna hic girmeyecegim
Failsafe ile ilgili olarak, ozellikle Futaba alicilarimda tam olarak anlayamadigim bir durum var. Yani anlayamadigim derken ihtiyac hissetmedigim icin fazla uzerinde durmadigim... Cunku alicilardaki standart failsafe protokolu tam olarak benim istedigim seyi yapiyor, yani thr kanali gazi kesiyor ve diger butun kanallar bilinen son sinyal konumunda kaliyor. Bu birinci tip. Bu durumda helinin failsafe durumunda en son ne yapiyorsa onu yapmaya devam ederek (tabi gaz kapali olarak) tahmin edilebilir bir yol izleyerek dususunu seyredecegim anlamina geliyor.
İkinci tip failsafe ise, manuele gore; thr kanali haric her kanala onceden tanimlanmis bir failsafe pozisyonu tayin edilebilir. Bu moddayken failsafe’e giren alici gazi keser ve diger kanallari onceden ayarlanmis pozisyonlara alir.
Ama oyle olmuyor
soyle ki, eger soz konusu hava araci direkt olarak alicidan kontrol edilmiyorsa, ornegin fbl unite, veya multirotor kontrol karti, veya buyuk ihtimalle powerbox gibi cihazlarin kendi iclerinde ayrica bir failsafe prosedurleri oluyor. Ornegin benim kullandigim fbl unite gaz kanalinda failsafe degerini gordugu anda diger herseyi oldugu gibi birakiyor, yani ben alicidan ikinci modu secmis olsam bile unite tarafinda ilk moddaymisim gibi oluyor. Ve gaz kanalinda her ne oluyorsa diger kanallardan daha cabuk oluyor. Ayni durum pixhawk’da da soz konusu. Hatta orada bir adim ileri gibi, zira failsafe ayariyla oynayarak alici failsafe’e girse bile pixhawk’in girmemesini saglamaya calistim, ancak basarili olamadim. Sbus uzerinden failsafe icin farkli bir sinyal gonderiliyor olabilir mi, emin degilim.
Kisaca powerbox’da, ustelik de iki alici varken isler nasil yurur, hic bilmiyorum ama kendi bildiklerimi (daha cok bilmediklerimi) anlatayim dedim. Denemelerde bol eglenceler
Çok basit bir şeyi ne kadar da karmaşıklaştırmışsın
Ama failsafe sonucunda olacak şeyi güzel özetlemişsin, failsafe denen şey modelin düşerken düz bir çizgi halinde gitmesini sağlamak, böylece çakılmayı daha kolay seyretme imkanı sağlamak, ve eğer model izleyicilerin üzerine doğru geliyorsa da tahmin edilebilir bir yörünge ile insanların kaçabilmesini sağlamak için vardır. Failsafe aslında "fail safely" yani güvenle çakıl, anlamındadır...