Wallingford Tayyare Fabrikası’ndan haberler

Yine epey yoğun bir döneme daldım, ama arayı daha da fazla açamadan, nerde kalmıştık diyelim…

Birincisi bu bir heli motoruna benziyor o yüzden çok beğendim. :heartxf: Fakat redüksiyon dişlisi olmadan shaftı direk pervaneye takarak kullanmış olman enteresan geldi bana. 🤔 Pervane için anormal devirlere çıkmıyor mu dönüş ? ESC'den sınırlasan bu defada mutsuz çalışır, ESC ve pilin fazlaca ısınır diye düşünüyorum. Ayrıca tork ve enerji tüketimi de pek optimum olmaz sanki ?

Abi bu motorun reduksiyon sistemi içinde entegre, dışardan görünmeyen vizkoz kaplinli tork konvertörü var arka tarafında!

Şaka biyana da heli demişken bu yaz/sonbahar dönemi benim için heli pilotajımda önemli bir dönem oldu diyebilirim. Mini Titan Super cobra için 4 yeni 2200mAh pil alıp bolca uçuş yapabildim. Sonuç olarak da benim için büyük insanlık için önemsiz bir başarı olarak kalkıştan inişe kadar tamamen nose-in uçabilecek hale geldim :halay::yuppi:

Gecmis olsun, klasik soru gelsin, ESC kalibrasyonu yapilimiydi ?

Sağolasın abi, klasik soru gelsin tamam, cevabı da Eylül güncellemesinde gelsin :)
Vay şekşe tüm ayıplar böyle güzel olsa :lollol::lol:

Aman dilimizi ıssıralım da nazar değmesin kardeşim. :heartxf::thumbup:

Abi zamanında yazamadım boşu boşuna dilini ısırmamışsındır umarım, zira nazar değdi çoktan :evil:
 
Eylül ayı özetine geçecek olursak…

BMFA ulusal merkezinde uçuş sezonu boyunca her ay bir haftaiçi gününde “sertifika etkinligi” gibisinden bir organizasyon yapılıyor. Nisan ayında kayıt olduğum etkinlik iptal edilmişti malum, sonrasında fırsat olmayınca da yaz boyunca boş geçip eylül ayı sonundaki etkinliğe kaydımı yaptırdım, hem A hem B sınavı istiyorum diye de not düştüm. Açıkçası tüm yaz boyu yağan yağmurları düşündükçe pek umudum yoktu, ama yine de “ya tutarsa” diyerekten yaptım kaydımı.

Benzer şekilde yine BMFA ulusal merkezinde her ayın ilk çarşambasında ITA (Introduction to Aerobatics) etkinliği düzenleniyor. Bu etkinlikte de F3A İngiltere milli takımı elemanları eğitmenlik/mentorluk yaparak etkinliğe katılanlara yardım edip istedikleri alanda pilotajlarını geliştirme imkanı sağlıyorlar. F3A ile pek işim olmamasına rağmen hem B sınavı için elbet faydası olur, hem de AngelS’in ayarlarını vs bu işin ehli adamlar eşliğinde yaparım diye ona da kaydımı yaptırdım.

Bu bahsi geçen ulusal merkez (Buckminster) benim yaşadığım yere 2.5-3 saatlik sürüş mesafesinde. Az buz yol değil, daha önce de hiç gitmediğim biyer olduğu için de öncesinde bir gitmek hem yolları hem de uçuş alanını pisti vs görmek açısından da faydası olur diye umuyordum. Zaten nasılsa yagmur yağacak iptal olacak… derken hava beni utandırdı ve az bulutlu hatta güneşli, hafif ve tam pist doğrultusunda esen bir ruzgar tahminiyle birlikte sabahın erken saatlerinde AngelS ve yedek olarak da T-Craft’ı arabaya yukleyip yollara düştüm. Navigasyon’un 2.5 saat sürer dediği yol 2 saat 50 dk sürünce ucu ucuna sabahki açılış toplantısına yetiştim.

Toplantıda sohbet muhabbet, uçak setupları, trimler manevralar vs üzerine konuşulup sonrasında sahaya çıktık. Sahada her uçucu için bir yardımcı atanıyor ve uçucunun isteği hedefi neyse o yönde bir çalışma planı hazırlanıp uygulanıyor. Ben de niyetimin B sınavı olduğunu, F3A ile ilgim alakam olmadığını, aslen de scale ucakları ve uçuş tarzını sevdiğimi söyleyince bana biraz daha benim kafaya yakın bir abiyi mentor oalrak atadılar. İşin güzel yanı, mentorum, Barry, kendi B sınavında da AngelS 30e ile uçmuş, modeli çok iyi tanıyormuş, ki bunun faydasını da anında gördük. Velhasıl, önce biraz sohbet tanışmayı takiben beklentileri ve hedefleri konuştuk. Hiç başka şeylerle zaman kaybetmeden direk çıkıp bir B sınavı sekansını uçmaya, o arada ne eksik ne fazla görüp, ona göre günün kalanını planlamaya karar verdik. Velhasıl ben de çıktım, önce iki meydan turu ve birkaç tımanış, ters uçuş vs ile modelin trimlerini hallettim (daha tam trimli bile değildi model). Sonrasında da B sekansını uçmaya başladım. B sekansının başlarında loop hareketi var, loopa girdim, ama daha tırmanış esnasında modelin çekişinin pek de iyi olmadığı zaten belli oluyordu. Bunu görünce mentor şaşırdı, tam gaz mıydı o dedi, evet dedim, inanamadı adam. Neyse dedik devam edelim, geri kalan hareketleri de tamamladıktan sonra temel çalışma noktaları olarak tonolar ve spin çıkış zamanlaması olduğuna karar verdik. Ama senin modelde veya motor pervanede kesinlikle bir anormallik var dedi. O da kendi modelinde aynı motor.pervane ve pil kombinasyonunu kullanıyormuş. Tek fark, benim pil daha büyük, ve haliyle de CG az biraz daha önde, ama bunlar da performans farkını açıklamaya yetmiyor. Ne olabilir acaba derken hadi dedim olmaz olmaz ama kumandada gaz 'end pointini' bi kökleyeyim ne oluyor görelim. Zaten %100 olan gaz sınırını %140'a getirdim. Yerde bir test yaptık hemen, çekiş bambaşka! Ben şok! Bunca yıldır, neredeyse ilk çıktıkları andan beri fırçasız motor ve ESC li modeller kullanıyorum, ilk kez böyle bir duruma denk geldim. Hacker gibi bir markanın ESC'si nasıl olur da Futaba kadar yaygın bir kumanda sisteminin sinyal aralığında çalışmaz! Öğrenmenin yaşı yok gerçekten!
Velhasıl, bu saçma ayardan sonraki uçuşta, ilk kez modelin tam anlamıyla kendine geldiğini farkettim. 50m çaplı loopu zar zor atan uçak bir anda sınırsız dikey tırmanış yapar haline geldi. Dev loop ve buntlar, uzun tırmanışlı stall turnler falan bana mısın demiyor. Haliyle keyfim de yerine geldi. Gün boyu AngelS ile 4 uçuş yapabildim, ama o uçuşlarda sitematik bir şekilde çalışarak tonolor hariç, B sınavındaki geri kalan her hareketi istikrarlı bir şekilde yapabilir hale geldim. Tonoları doğru bir şekilde yapabilmek için de tam anlamıyla bir "beyin formatlamasına" ihtiyacım olduğunu farkettim, ki bu belki daha da önemli bir kazanım oldu. Zira yirmi yıldan uzun süredir yapılan bir hareket tarzı artık otomatikleşmiş, bir nevi kas hafızası haline gelmiş, ama sınavın gerektirdiği hareket serisini yapmama engel oluyor. Temizlemenin ve düzeltmenin tek yolu "beyin formatlama", onun yeri de uçuş değil similatörde harcanacak saatler!

Neyse, benim mentor git tonoloarını iyileştir, sonrasında hiçbir sorunun olmaz B sınavını rahatlıkla geçersin diye verdi gazı. Daha da önemlisi, "hazır yanında T-Craft var, istersen hemen gel A sınavını aradan çıkartalım, böylece B için geldiğinde tamamen ona konsantre olursun" dedi (Kendisi aynı zamanda sertifika sınavlarını yapmaya yetkili bir "examiner"di). Tabi dedim, canıma minnet.
Hemen T-Craftı uçuşa hazırladım, sınavın hem teorik hem uçuş kısmını halledip A sertifikamı verip eve geri yolladı beni :halay::hoppa:

O günden birkaç foto gelsin:

Muhteşem ikili :p:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Günün son dakika kahramanı, A sertifikası kazandıran T-Craft:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Tesislerin giriş kapısı hatıra pozu:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu da benim mentorun F3A uçağı. Meretler bence had safhada çirkin uçaklar (zevk meselesi, tartışılmaz) amma velakin bu modellerde kullanılan üretim teknolojileri, her bir yerlerinin ayarlanabilir oluşu ve de özellikle bu kontra pervanelerin mekanizmalarına şapka çıkarmamak mümkün değil! Büyük bir saygıyla hem kompozit üretimlerini hem de mekanizmalarını detaylı bir şekilde inceleyip bir gün bir yerlerlerde kullanırım diyerekten mental notlar almayı ihmal etmedim.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Buarada BMFA ulusal merkezi hakkında da biraz yorum yapmak icap eder. Daha önce videolarda vs çok sık gördüğüm ve hep merak ettiğim bir alandı. Tam bir model havacılık merkezi diyebilirim. Pist çimen, ana pist 300x40 m ölçülerinde. Tali pist de 100x40 m ölçülerinde, kuzeyli veya güneyli rüzgarlar (ana piste dik yönler) çok şiddetli olunca tali piste geçiyorlarmış. Zemin öyle süper düzgün diyemem ama yine de gayet güzel. Sağdan sola (doğudan batıya) doğru tatlı bir eğimi var. Arazi de ileriye doğru önce epey bir eğimle aşağıya doğru alçalıyor, 200-250m ilerde ise yeniden yükselmeye başlıyor ve karşıdaki tepenin yamacını görüyorsuınuz. Bana biraz Hezarfendeki manzarayı hatırlattı, özellikle de gölün kuruduğu zamanları. Meydanın sabit ve sürekli bir NOTAM'ı da var, yani ülkedeki pek çok uçuş alanında geçerli olan 400feet uçuş tavanı sorunu da yok, sınırsız yükseklikte uçma izni var.

RC pistlerine ilaveten bir tel kontrol pisti var, tel çitle çevrili ve çok güzel beton zeminli. Bir alanda da özellikle planör yarışmaları için ayrılmış alan var. Merkezin kendi kamp alanı da var, çadırla veya karavanla gelip geceyi alanda geçirmek mümkün, duş tuvalet kafetarya gibi imkanlar da var. Yazın günlerin uzun olduğu zamanlarda Deniz'le birlikte gelip kamp yapıp iki gün keyifle uçuşlar yapma planımız var...
 
Verimli bir ağustos sonucunda eylül ayına da güzel başlayınca hadi dedim hazır hızımı almışken T-2 için EDF olarak son bir deneme daha yapayım. 15 Eylülde bizim kulüpte "scale day" etkinliği olacak, en azından oraya adam gibi bir modelle giderim eğer uçarsa..
Ama bu sefer niyetim paraya kıyıp adam gibi bir fan alıp, son şansı da gerçekten güçlü bir fanla vermekti. Artık bu da olmazsa da artık uçmayacağını kabul ederim diye düşündüm. Tabi paraya kıyıp derken de gidip o pilleriyle ESCsi vs birlikte türbin motorlar kadar pahalıya gelen sistemlerden bahsetmiyorum, orta sınıf birşeyler olsun diyerekten HSD nin 90mm lik fanını aldım. Paket elime ulaşınca da verdiğim paranın en az bir çeyreğinin kutuya gittiğini gördüm :lol:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



bu fanı modele monte etmek için yine epey bir modifikayon yapmam gerekti ama onların da üstesinden geldim bir şekilde...
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Velhasıl etkinliğe iki gün kala modeli bitirip modelin gücünü/itkisini test etmek için sahanın yolunu tuttum. Tabii ki AngelS de yanımdaydı ve ITA etkinliğinden beri istisnasız her gece simulatör karşısında geçirilen saatlere ilaveten sahada da pratik yaparak 17 Eylülde gireceğim B sınavına hazırlanmaya devam ettim.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


AngelS ile olan uçuşlar gayet güzeldi, artık tüm soruyu tekrar tekrar hatasız yapabilir hale gelmiştim. Ama T-2 yine bir hayal kırıklığı oldu. Niyetim zaten uçmak değildi, daha çok kalkış koşusundaki ivmelenmesini test etmekti. ama bu yeni fanla birlikte de yine yeterince hızlanmaktan aciz oldu model. Aklıma AngelS ESCsi ile yaşadığım saçma sorun geldi, kumandadan gaz atımlarını arttırdım ama bu sefer olayın bunla alakası yoktu malesef. Kesin olan şey fanın gücünü verebilmesi için "cheater hole" denilen gövdede ilave pencerelere ihtiyacı olduğuydu. Üstüne üstlük, denemeler sırasında yine ufacık bir çukura giren ön dikme kendini salıverdi..
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Tam artık tamam pes ediyorum diyecekken, dedim hadi madem pes ettin, aç şu inat edip bir türlü kesmediğin pencereleri!
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Tornada ve 3D yazıcıyla da, ve bu sefer karbon boru kullanarak, yeni bir ön dikme yapıp modeli iki gün sonraki etkinlikte bir kez daha deneyebilecek hale getirdim.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



15 eylül günü de Dual Ace ve T-2 ile "scale day" etkinliğine katıldım. Şansımıza hava da çok güzeldi ve her sene oldğu gibi yine şahane modeller vardı sahada.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Ama bu sene benim için daha da özel idi, çünkü taa Ummanda iken forumlar üzerinden tanışıp sonradan epey sıkı bir "mektup arkadaşı" olduğumuz, Londra'da yaşayan arkadaşım Mihai ve ekürisi Gabriel de etkinlik için kalkıp geldiler. Her ikisi de sıkı modelciler, özellikle de 3D baskı ve EDF modeller konusunda epey deneyimliler. Hep birlikte keyifli bir gün geçirdik. Aşağıdaki fotoda
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Mihai'nin 3D baskı 'kartal' modeli. Günün sonunda ben de bu mereti uçurma şansına sahip oldum, farklı ama keyifli bir model. Havadaki görüntüsü çok gerçekçi.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Gelelim "Scale day" uçuşlarına...

T-2'yi uçurmak için rüzgarın biraz şiddetlenmesini beklerken dual ace ile uçuşlara başladım. İlk uçuş gayet güzel ve sorunsuız geçti. Ancak ikinci uçuşta havada bir motor stop etti. Neyse ki yine sorunsuz indirebildim modeli. İndikten sonra stop eden motorun pervanesinin kilitlenmiş olduğunu farkettim. Aynı şey daha önce başıma geldiği için içimden direk "aha yine subab düşürdü motor" dedim ve direk sübab kapağını açtım. Açar açmaz da egzost subabının yerinde olmadığını farkettim ;D Silindir kafasını sökünce sübabı yanma odasında yakaladım! Piston tepesine güzel bir damga basmış olarak ;D

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Enteresan bir şekilde subab sağlam ama bu olay bu kadarı da fazla artık dedirtti. Bu motorları söküp kutularında bekleyen, özel olarak eşleştirilmiş olan laser 70 motorlarını bu modele takmaya karar verdim.


Günün ilerleyen saatlerinde rüzgar biraz daha artınca da T-2 yi denemeye karar verdim. Bu sefer hem rüzgar hem de "cheater hole"lar sayesinde modeli yerden kesebildim! Amma velakin, jet motoruyla uçarken gayet güzel trimlenmiş olan model EDF ile çok alakasız bir karakter gösteriyordu. Zaten topu topu 2.5 dakika yetecek pil var, onun da hepsi uçağı trimlemeye gitti. Üstelik uçakta iki farklı uçuş modu var, iniş takımları aşağıda ve toplu halde iken trimler ayrı ayrı yapılıyor (çünkü iniş takımları uçuşu çok etkiliyor). Normalde ilk uçuşlarda iniş takımlarını toplamam, çünkü uçağın iniş takımları aşağıdayken trimlenmesi önceliklidir. Ama burda EDFnin gücü ucu ucuna yetiyor olunca, kalkıştan bir süre sonra modelin pek hızlanamadığını farkedince ne olur ne olmaz diye iniş takımlarını toplayıp sürüklemeyi azaltmaya çalıştım. Sonuçta uçak her iki uçuş durumu için de önceden trimlenmişti, sorun olmasa gerek (diye düşünmüştüm). Haliyle bu ilk 2.5 dakikalık uçuş tamamen uçağın iniş takımları toplu halini trimlemeye gitti (yetmedi de). Haliyle de, iniş vakti geldiğinde hala tam olarak trimlenmemiş bir modelle iniş yapmam gerekti 😓 Modeli son yaklaşmada zar zor da olsa bir şekilde pist başına kadar getirebildim, artık pist garantilenince de gazı kestim, ama gazı kesmemle birlikte de model burun düşürüp ilk teması ön teker üzerine yapıp pogoya girdi. Neyse ki hemen toparlayıp ilk sekme sonrasında ana iniş takımları üzerine kondurmayı başardım ve hasarsız bir şekilde inebildim. İlk uçuşun kısa bir videosu aşağıda:

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


İkinci uçuş uçuş olarak biraz daha iyiydi, trimleri biraz daha oturtabildim. Ama iniş çok daha kötüydü, ve burunda epey bir hasar oluştu.
Modelin EDF ile uçurulması jet motoruyla uçuşuna göre çok daha zorlu oldu diyebilirim. En temel (ve enteresan) sorun motorun itki açısından kaynaklanıyor. EDF ile gaz verdiğinizde model burun kaldırmak istiyor, gaz kestiğinizde ise burun düşürmek. Bu aslında tasarımdan kaynaklanan bir problem. Tasarımcı modeldeki itki hattının ağırlık merkezinin epey altında olmasından ötürü modelin burun kaldırma eğilimini farkettiğinde çözüm olarak komple motor montaj açısını değiştirmek yerine çıkış borusunu (thrust tube) 5 derece aşağıya çevirerek bu etkiyi azaltmaya çalıştığını söylüyordu. Ben modeli jet motoru için modifiye ederken, motoru doğrudan "thrust tube" içine yerleştirdiğim için itki hattım doğrudan 5 derece aşağı bakıyordu ve hiçbir zaman bu gaz ile birlikte burun kaldırma-düşürme etkisini yaşamamıştım. EDF ye geçince, sadece tüpün açısını değiştirmenin o kadar da etkili olmadığını yaşayarak öğrenmiş oldum. Bunun haricinde bir diğer önemli fark da modelin uçuş hızından kaynaklanıyor. Jet motoruyla hız arttıkça itki kaybı yaşamıyorsunuz, o yüzden de model rahatlıkla güvenli ve rahat bir hızda uçuyordu. EDF ile hız arttıkça net itki de azalıyor, zaten ucu ucuna yeten bir itki olunca da model havada kritik hıza yakın seviyede yavaş uçuyor, haliyle kontroller de trimler de karakter de çok daha farklı oluyor. Malesef bunun sonuçlarını ilerleyen haftalarda, biraz da bile isteye, daha da acı bir şekilde gördüm...

Şimdilik Eylül ortasında mola verip ayın ikinci yarısını bir sonraki bölüme bırakalım :saygilar::RCKolik: