Graupner Silentius 1960

Şimdi benim aklıma bir şey geldi...
Uçağın ağırlık merkezi ile denge merkezi arasındaki ilişki uçağın tüm uçuş karakterine ve verimliliğine etkiyen bir faktör. Bu parametreleri değişken olarak kullanan bir uçak tasarlansa... Yani Hoca uçağın arkasına doğru yürürken dengeleme işini, sadece stabilizatörün insidensi ya da verilecek trimler ayarlamasa da; uçağın içindeki yükün, yakıtın veya bunun için tasarlanmış bir ağırlığın yer değiştirmesi ile sağlansa? Gyro gibi...
Bu benim aklıma geldiğine göre mühendislerin aklına zaten gelmiştir elbette. Böyle bir şey mümkün müdür, ne kadar mantıklı bir sistem olur bu? Tasarımı böyle olan bir uçak yok aklımda. Var mı böyle bir uçak? Mesela ağır yük taşıyan kargo uçaklarında mantıklı olur gibime geliyor:rolleyes:
Yani mesela kanatlardaki depolar arasında yakıt yükünün yer değiştirebildiğini, bu şeklide yatay dengenin sabit tutulabildiğini biliyoruz. Buna benzer bir şey:rolleyes:
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Haydar GÖK
Şimdi benim aklıma bir şey geldi...
Uçağın ağırlık merkezi ile denge merkezi arasındaki ilişki uçağın tüm uçuş karakterine ve verimliliğine etkiyen bir faktör. Bu parametreleri değişken olarak kullanan bir uçak tasarlansa... Yani Hoca uçağın arkasına doğru yürürken dengeleme işini, sadece stabilizatörün insidensi ya da verilecek trimler ayarlamasa da; uçağın içindeki yükün, yakıtın veya bunun için tasarlanmış bir ağırlığın yer değiştirmesi ile sağlansa? Gyro gibi...
Bu benim aklıma geldiğine göre mühendislerin aklına zaten gelmiştir elbette. Böyle bir şey mümkün müdür, ne kadar mantıklı bir sistem olur bu? Tasarımı böyle olan bir uçak yok aklımda. Var mı böyle bir uçak? Mesela ağır yük taşıyan kargo uçaklarında mantıklı olur gibime geliyor:rolleyes:
Yani mesela kanatlardaki depolar arasında yakıt yükünün yer değiştirebildiğini, bu şeklide yatay dengenin sabit tutulabildiğini biliyoruz. Buna benzer bir şey:rolleyes:
Planörlerde su balastı var.
 
Bir basit planör ile yatay kuyruk yüzeyi kesitinin dengeyi ne şekilde etkilediğini tekrar deneyeceğim. Kuyruk yüzeyini gövdeye lastiklerle tutturup değiştirilebilen bir şekilde yapacağım. Kuyruk yüzey alanı aynı kalacak, profil şekli değişecek. Burun ağırlığının değişip değişmediğini kontrol etmeli. Çünkü bu modelin düz yüzey ile burnu biraz şaha kalktı.
 
Şimdi benim aklıma bir şey geldi...
Uçağın ağırlık merkezi ile denge merkezi arasındaki ilişki uçağın tüm uçuş karakterine ve verimliliğine etkiyen bir faktör. Bu parametreleri değişken olarak kullanan bir uçak tasarlansa... Yani Hoca uçağın arkasına doğru yürürken dengeleme işini, sadece stabilizatörün insidensi ya da verilecek trimler ayarlamasa da; uçağın içindeki yükün, yakıtın veya bunun için tasarlanmış bir ağırlığın yer değiştirmesi ile sağlansa? Gyro gibi...
Bu benim aklıma geldiğine göre mühendislerin aklına zaten gelmiştir elbette. Böyle bir şey mümkün müdür, ne kadar mantıklı bir sistem olur bu? Tasarımı böyle olan bir uçak yok aklımda. Var mı böyle bir uçak? Mesela ağır yük taşıyan kargo uçaklarında mantıklı olur gibime geliyor:rolleyes:
Yani mesela kanatlardaki depolar arasında yakıt yükünün yer değiştirebildiğini, bu şeklide yatay dengenin sabit tutulabildiğini biliyoruz. Buna benzer bir şey:rolleyes:
Astarı yüzünden pahalıya gelirdi muhtemelen. Benim ön taraftaki tuvalete gitmemi sağlamaları daha kolay. :lol:
 


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Haydar GÖK
Abi hiç olmazsa oto pilot onu hesaplayabiliyor. Şayet geçen sene b737-max'ler kendilerini düşüryorülardı.
Evet ama konuyu dağıttığımız için bir ikaz daha almadan susalım derim... :) Başka bir konuda konuşuruz bunları.
 
Çıkartmalar lazer baskıyla arkası yapışkanlı beyaz vinil folyoya yazdırıldı. Harfler birbirinden ayrı olduğundan, önce yazının dış kısmındaki vinil, harflerin etrafındaki kılavuz çizgilerden bir maket bıçağı ile kesilip çıkarıldı. Harfler kesilirken maket bıçağı hafifçe bastırılarak alttaki kağıdın kesilmemesine dikkat edildi. Harflerin üstüne maskeleme bandı yapıştırıldıktan sonra harfler kanat üzerine yerleştirilerek yapıştırıldı. Vinil folyonun yapıştırıcısı maskeleme bandının yapıştırıcısından daha güçlü olduğundan, maskeleme bandı harfler yapıştırıldıktan sonra kolayca çıkarıldı.

Maskeleme bandı yerine seloteyp te kullanılabilir. Önce seloteybi bir kumaş üzerine birkaç kere yapıştırıp çıkararak seloteybin yapışkanı azaltılır.

Daha önce sulu çıkartma kağıtlarını lazer baskı ile denemiştim. Ancak iyi bir sonuç alamamıştım. Siyah renk dışındaki renkler şeffaf oluyor. Şeffaf vinil folyolara baskı da iyi olmuyor.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Birkaç yıl önce almıştım. Bu bant kıvrımlara uygun değil, düz çizgileri vermek için daha iyi. Tamiya'nın beyaz maskeleme bandı kıvrımlara daha uygun. Ancak Tamiya beyaz bantla da düz bir hat uygulamak zor, kolaylıkla kıvrım yapıyor.

Piyasada satılan maskeleme bantları enli olduğundan bazan uygulanacak yüzeyin dışına taşıyor, çalışma tezgahına veya yapışmaması gereken yere yapışıyor. Bu nedenle model bandı kullanıyorum.

Maskeleme bandını yapıştırdıktan sonra boya uygulanacak kısıma gelen bant kenarına bir kat şeffaf akrilik vernik sürüyorum. Bu şekilde vernik bant ile yüzey arasındaki boşlukları kapıyor ve boyanın bandın altına kaçmasını önlüyor.