Black Horse Ju-87 Stuka

Öncelikle ağırlık merkezine göre motor seçimi diye bir uygulama pek yok. Örneğin senelerce önce topladığım Sea Fury. Uçağı üretici 40 - 50 cc olarak tanımlamış. Ben de 55 cc motor tercih etmiştim. Buruna yanlış hatırlamıyorsam 1350 gram gibi bir demir takmak zorunda kalmıştım ağırlık merkezini tutturabilmek için. Eğer motor seçimini ağırlık merkezine göre yapsaydım herhalde 250 cc falan bir motor gerekirdi ki bu hiç de gerçekçi ve mantıklı olmazdı.
Gelelim güç konusuna... Genelde aynı hacimdeki bir nitro motorun benzinli motordan daha fazla güç üreteceği iddia edilir. Bence bunun pek bir bilimsel dayanağı yok. Haa ufak tefek farklılıklar olabilir ama...
Sonuçta bu motor silindirin içindeki yakıtın hava ile karıştırılıp yakılması esasına göre çalışıyor. Burada yanma sırasında karbon ve hidrojen atomları arasındaki bağ açılıp karbon ile oksijen arasında bağ oluşuyor ki bu reaksiyon ekzotermik bir reaksiyon. Ne kadar enerji oluşacağını belirleyen en önemli faktör ise silindirdeki oksijen miktarı. Nitro ve benzinlide aynı hacime aynı miktarda oksijen girdiği için oluşacak güç ciddi bir şekilde fark etmemeli. Haa burada işin içine nitromethan giriyor ve nitro motor lehine bir güç artığı oluşturabiliyor.
Burada hesap kitaptan çok deneyim ön plana çıkıyor.
Örnek...
Seagull Sea Fury uçağım vardı. Yaklaşık 175 cm kanadı olan ve üretici tanımıyla dört zamanlı 120'lik motorlar için tasarlanmıştı. Yaklaşık 5.5 kg civarındaydı. Dört zamanlı 130 motorla mükemmel uçuyordu. Aynı uçağı DLE 20 ile de uçurdum. Gereksiz bir güç artışı oluştu. Özellikle scale uçaklarda abartılı güç işin keyfini kaçırıyor.
Hangar 9 1/4 Piper Cub var. Önceleri dört zamanlı 120'lik nitro motorla uçuyordu. Sonra az daha güçlü olur umuduyla DLE20 taktım. Neredeyse hiçbir şey değişmedi. Çünkü uçağın dragı o kadar fazla ki ne motor takarsan tak hızlanamıyor.

Anlıyorum abi teşekkür ederim. Zaten yarın bir gün arada kalır da acaba 1.20lik nitro mu yoksa 20 cc benzinli mi taksam diye bir düşünceye kapılırsam sonuçta direkt burada soracağım tekrar:lol: maksat genel kültür artsın yeni şeyler öğrenelim:saygilar:
 
Aynen öyle, dayanamadım ve başlığı değiştim :laugh:;D
Elinize sağlık sayın adminim sormanıza bile gerek yoktu zaten:saygilar: Yalnız Evren Bey'in hatırlatması adına "ismi lazım olmayan vızıltı zımbırtısı" kısmını silerek ben de küçük bir değişiklik yaptım müsadenizle :)
:) Benim sorma amacım da zaten acaba bir yardımım dokunabilir mi bu konuda idi... Ama önce sizin bariz bir planınız olup olmadığını duymak istedim :)
Valla ne diyeyim:) Düşünmeniz yeter, çok sevindim, çok teşekkür ederim diyeyim, elimden anca bu gelir. Yoksa samimiyetin, özverinin ve paylaşımcılığın; bu gibi güzel hislerin dildeki karşılığı bazen yetersiz kalır ya o açıdan...:D Konuyu burada laf kalabalığı yapmayalım şimdilik. Bir plan geliştirdim; daha doğrusu az önce bir gelişme oldu. Gıyabınızda:laugh: Ben ayrıntıları özel mesajdan size yazayım; gelişmeleri daha sonra forum sakinleri ile buradan paylaşırız%p

Hele hele pal sayısını arttırınca çap da küçüleceği için pervane iyice "cücükleşecek". Elinizdeki Stuka üzerinden basit bir hesap yapalım. Modelin ölçeği yaklaşık 7.2, gerçeğin pervanesi 3.5 metre çapındaydı, bu da model ölçeğinde 486 mm yapar, yani 19". Bu pervaneyi de anca 35cc lik bir benzinli gürültü makinasıyla çevirebilirsiniz. Burada alternatifleri konuştuğumuz motorlar taş çatlasa 15-16" pervane çevirebiliyorlar...
2 pal X 3 (ya da 4) pal konusu, uzun zamandır kafamı kurcalayan bir konuydu. Açıklamanızdaki teknik veriler o kadar yerinde ki, ışığı gördüm sonunda;DUçağın ölçekli-gerçeği gibi görünmesi veya sadece işlevsel olması elbette bir tercih meselesi. Ama bunu "takıntı" düzeyinde ve zorlama bir şekilde uygulamaya çalışmak akıl karı değil. Söylediğiniz gibi, zaten mükemmel olmasına da imkan yok. O zaman zorlamanın da anlamı yok%p Ve aynen; dönen bir pervanenin kaç palli olduğunu da göremiyorsak sorun o kadar büyük de değil. Yerdeyken 3 palli görünsün...eee? sahada uçmadan önce 2 palliyi takayım. (ama pervaneye bakmadan)Sonra? iner inmez o halini fazla görmeden; hatta gözümü kapatıp, icabında bağlayıp 3 pallliyi bağlayayım...ohhh şimdi çok güzel. Hadi 2. sorti uçalım desen; "heni benim göz bağım?"Şu pervaneyi yeniden değiştireyim falan...:lollol::lollol::lol: Hiç mantıklı değil. Hakikaten var mı böyle bir modelci? Hayır, samimiyetle saygı duyarım:saygilar: ama bana göre değil...
Sonuç: 2 pal ile önce uçağı sağ-salim uçurmaca, sonra ilerleyen zamanlarda 3 pal ile denemeler yapmaca%p
 
Deliye uyma sen. Adam bizim gibi normal modelcilerin arasında kalırsa başına gelecekleri bildiği icin yurtdışına kaçti. :rolleyes:

Baksana adam boş kaldıkça limanlar arasında gel git kovalıyor....
:lollol::lollol::lol: Ben de fark ettim ama lafını açamadım, fırsat olmadı. Adam hem bizi idare ediyor bir yandan; bir yandan da gel-git peşinde! Tam olarak ne iş yaptığını çözebilen var mı aramızda?:D
Bu arada tavsiyeniz alındı, aynen dediğiniz gibi; pervane işini bir kenara bıraktım, paçalıklara odaklanıyorum%p
Bu da tamamen boyut ve devir sayısıyla alakalı.
Çok teşekkür ederim hocam. Bu açıklamadan yola çıkınca her şey daha net anlaşılıyor. Ayrıca "ölçekli" dediğimiz model ne kadar ölçekli olabiliyor ki sonuçta; asla yüzde yüz mükemmel bir durum yok. Hatta (dönerken anlaşılmadığı için) pal sayısı, skeyl ayrıntılar içerisinde en son takıntılardan biri olabilir bu durumda. Mesaj alınmıştır...
 
Bakın tek palli pervane hakkında ne buldum:

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
O zaman artık bir tarafı kırılan pervaneleri atmıyoruz desene abi:eek: balansı tutturduktan sonra sorun yok herhalde.
 
Hayırlı, uğurlu olsun @M. Ozan ÖZALTUNOĞLU kardeşim! Uzun yıllar keyifle uçurursun inşallah! Yakışıklı, güzel bir uçağın olmuş. Bu işte sınır kendi keyfin. Ne den keyif alıyorsan oradan yürü. Modeli uçurabileceğim fiziki ve sosyal ortam varsa, ben olsam öncelikle mevcut haliyle denerdim. Ölçekli konusuna çok fazla takılmazdım. Motoru yerde olabildiğince iyi tanıdıktan sonra bir kaç uçuş denemesi yapardım. Bu esnada motor da sorun çıkaracak mı, çıkarmayacak mı, kendini belli eder zaten. Sonrasında, bulabilirsem bir 120 4Z bir motor bulmaya çalışırdım. Ama, maalesef ki sıfır olarak sadece pahalı seçenekler var. ASP vs gibi makul seçenekler Aliexpressde bile yok. Uçuş videosunu da görmek dileğiyle, keyifle uçur!
 
İniş takımı ayrıca Black Horse firmasınca satılıyor.

Sitesinde her ne kadar "semi scale" yazılmışsa da, gördüğüm kadarıyla model "stand off scale". Ayrıntı eklemeyi düşünüyor musunuz? Pilot, kokpit, panel çizgileri, perçinler gibi.
Anca dönebildim Levent Bey kusura bakmayın. Bu ara sağlık sorunları başımızda, şükür malum konu değil; ama düzeni bozdu valla:embarras: Neyse, yavaş yavaş toparlanıyoruz%p
Modelin iniş takımı pantolonlarını Black Horse'dan almayı hiç aklıma bile getirmedim. Doların şu halinde çok gereksiz bir masraf olur. Ama hatırlatma için çok teşekkür ederim tabii:saygilar: Onları bir şekilde hallederim dedim ve işler şu an için bir yola girdi. Sağ olsun Evren Bey de konuya el attı. Profesyonel destek alıyorum sayesinde:D Fırsat bulduğunda pantolonların çizimini yapıp bana yollayacak; ben çizimleri Malatya'da Metin Hoca'ya götüreceğim ve baskısını alacağız. Modeli yeni toplamış olan Mersin ekibinden arkadaşlar da parçanın boyutları hakkında bizi bilgilendirdi. Hiç acelesi olmaksızın, çalışmalar sessiz ve derinden sürmekte%p Gelişmeleri buradan paylaşacağım tabi...
Modelin "ölçekli" diye sınıflandırmak ne kadar doğru olur? Bence yeterince scale:) Yani şöyle bir baktığınızda, "evet bu bir Stuka" diyorsunuz. Fakat bazı hatlarını dikkatlice gözlemlediğinizde, uçağın gerçeği ile arasında farklılıklar olduğunu görebiliyorsunuz. Burada maksat elbette modelin daha kolay uçurulması ve bu sebeple bazı değişiklikler yapılmış. Mesela gerçeğinin gövde hattı, kuyruğa doğru daha narin (ince) bir yapısı var. Ya da gerçek uçakta kanat uçları (dikey eksende) daha incelerek sonlanıyor. Yedek yakıt tanklarının boyutlandırılması, tekerleklerin ölçeği... Daha iyi bir gözlemci, daha bir çok ayrıntıyı ekleyebilir... Ama konu içinde de tartışıldığı gibi "ölçekli bir model, %100 ölçekli bir model olamıyor." Sizin de malumunuz üzre, ne kadar benzerse o kadar başarılı saymamız en makul yol. Sözün kısası, o kadar fazla deşmediğimiz müddetçe, model yeterince tatmin edici bir performans veriyor. Sorduğunuz ayrıntılar için birkaç fotoğraf çektim onları paylaşayım:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Öncelikle pilotumuz görev bölgesinde değil!:laugh: Muhtemelen şu anda başka bir uçağın kokpitinde emekliliğe gün sayıyor ve ait olduğu uçağın özlemiyle yanıyordur:D Gösterge panosunun pozisyonu orjinaline benziyor (dikine duruyor); ama paneldeki enstrümanlar gerçekçi olmaktan çok uzak. Firma "en azından boş göndermeyelim" diyerek, eldeki hazır yapıştırmalardan birini yollamış. Ben ilerde buralarda bir çalışma yapmadıkça, kokpit bölümü ayrıntılardan uzak kalacak. El atmayı düşündüğüm bölgelerden biri burası, fakat hiç sırası değil. Yapmam gereken daha öncelikli işler var...
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Kanopinin arkadan görüntüsüne baktığımızda, nişancının da yerinde yeller estiğini fark ediyoruz. Savaşın stresine dayanamamış olsa gerek, kaçmış ve penceresi bomboş kalmış. Kaçarken üstüne üstlük MG 17 makineli tüfeğini de yanında götürmüş!:lollol: "Bit pazarında mı satacan? Kendin gidiyorsun bari makinalıyı bana bıraksaydın!" diyesim geliyor ama nafile. Nişancı konusuna bakıcaz ama, makinalı genel görüntüde büyük bir eksiklik. Yani nişancı olmasa da öncelikle bu eksiği gidermeyi düşünüyorum. Modelin hakkını çok da yemeyeyim, aman ha:eek: Mesela kanatların şekli ve zamanına göre "devrim" seviyesinde bir icat olan flap sistemleri bence çok güzel modellenmiş. Görüntü olarak aynı izlenimi veriyor. Görüntü olarak demek zorundayım, gerçeği ile mekaniği aynı değil. Gerçek Ju-87'nin flap sistemi çok daha karmaşık bir hareket sistemine sahip (ki onu aynen modellemek, seri üretim bir uçak için imkansıza yakın) Modeldekiler genelde model uçaklarda bildiğimiz mantıkta çalışıyor:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Kanatlarda, hareketli 3'er tane kanatçık var. Bunlardan içte kalan ikisi flap, dışta olan ise eleron. Her biri ayrı birer servo ile hareket ediyor. Modeli toplayan, eleronlarda HITEC HS485 HB kullanmış. Flaplarda ise Corona ds-339 MG "mini" servo kullanmış. Bu servoların mini olması ilginç geldi bana ama teknik verileri uygun görünüyor. Elimde uygun HITEC servolarım var, standart servoya çeviririm icabında. Bakalım ustalar bu konuda ne diyecek... Fotoğrafta görünmeyen, gövde altında bir de bomba var. Onu yerine yapıştırmayacağım, çünkü taşınırken, ya da atölyede sürekli kırılıyor böyle eklentiler. Sök-tak basit bir sistem uydurmak niyetindeyim.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Gövde içine erişim alttaki kapaktan sağlanıyor. Bu model PHOENIX MODEL tarafından da üretilmiş. Seri numaralarına kadar hemen hemen her şeyi aynı; ama onda kokpit camının ön tarafı üstten sökülüp takılabiliyor. Keşke bunda da öyle olsaydı dediğim bir özellik. İçeride gaz, yön ve yükseliş servolarını görüyoruz. Gaz için yine Corona ds-339 MG mini servo kullanılmış. Gücü kuvveti yerinde, bu açıdan bana makul göründü. Rudder için Turnigy 620Hs diye bir servo (hiç tanımıyorum),elevatörde -eleronlardaki gibi- HS485 HB kullanılmış. Sisteme henüz elektrik vermedim. Servoların durumunu iyice bir kontrol edeceğim ve markaların farklılığını, servoların özelliklerinin yeterliğini bir düşüneceğim. İşte kurulumu kendin yapmamanın getirdiği şeyler bunlar, ama kısmet ne diyelim. Yoksa en başından bunları düşünür, şimdi uğraşmazdım. Ama neyse:) Son olarak panel çizgileri ve perçinler ve diğer ayrıntılardan kısaca bahsedeyim:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Panel çizgileri, modelin polyester kaplaması üzerinde baskı olarak gösterilmiş. Perçin detayları da öyle. Dolayısı ile 2 boyutlu ve çok da belirgin değil. Ama dediğim gibi seri üretim bir uçak bu. Fabrikada, Taiwan'lı köle-işçilerin Aykut Suavi Usta'nın yaptığı gibi beyaz tutkal ile tek tek perçinleri işaretlediğini düşünmek bile mümkün değil:D Uçağı daha iyi tanıyan bir göz inceleyecek olsa çizgilerin-perçinlerin yerlerinin de doğru olmadığı ortaya çıkacaktır eminim. Ama hakkını da yememeyim, gerek rengi, gerek kamuflajı gayet güzel. Kaplamanın kalitesi de şimdiye kadar sahip olduklarım içierisinde en iyisi. Senelerce rafta yatmasına rağmen sadece birkaç yerinde -o da küçücük- kabarmalar var. Hallederiz, kolay iş. Son resimde kanadın ucunda gördüğümüz kanat topu detaylandırması da ilk el atmayı düşündüğüm işlerden birisi. Sanırsın, son çatışma çok çetin geçmiş, namlu ısınmış ve rüzgar direnciyle geriye doğru kıvrılmış:lollol: Bu haliyle yeni bir çatışmaya girmek mümkün değil. Aslında görüntü gerçekçi de değil, bakıcezz;)
Çenem düşmüş:laugh: Sabırla okuyanlara, model için gelen tüm temennilere teşekkür ederim. Ama Levent Abimiz sorunca cevap vermemek olmazdı. Ayrıca zaten gördüğünüz gibi, bu arkadaşın -annemin demesiyle- "sevindirikliği" kolay kolay geçecek gibi değil. Daha bu konu dahilinde çoook başınızı ağrıtacağım orası kesin:laugh:
Cümleten sağlıklı kalın, iyi günler:saygilar:
 
Özür dileyerek...
Seri üretim, uçucu bir modelden statik maket scale performansı elde etmeye yönelik "bence" gereksiz zihin cimnastiğine harcanan mental kapasitenin, önce propulsiyon sistemi seçimine ve ona bağlı olarak da elektronik donanıma kanalize edilmesi gerekliliğine inananlardanım.
Örneğin...
Benzin motorlu bir modelde ilke olarak metal dişli servo kullanırız. Daha da önemlisi, bu boyutta bir uçakta, kağıt üzerindeki veriler ne derse desin, standart servodan küçük bir servo kullanmayız.
Ayrıca...
Bu uçağın elektroniği ne ile beslenecek? Nasıl bir switch kullanılacak? Titreşime ne kadar dayanacak? Ayrı bir ateşleme pili bulunacak mı?
Elindeki uçağı bir an önce gökyüzü ile bulaştırmak isteyen benim düşüneceğim şeyler bunlar olurdu doğrusu...
 
Paçaların taslak çizimleri tamam.. Birkaç detay ölçüye ihtiyacım olacak, onlar da gelince paçalıkla iniş takımının birbiri ile uyumu, kanada oturuşu, gerekli açıklıkların nihai tasarımları falan tamamlanacak...


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Sümer Abiye büyük oranda katılıyorum. Bu model bir ARF, ölçekliliğine fazla takılmamak gerek. Daha güzel görünmesini sağlayan birkaç küçük dokunuş faydalı olur ama dozunu kaçırmamak lazım (bana benzersiniz yoksa! :evil:)
Sümer abiye katılmadığım nokta ise modelde benzinli motor kullanılmayacak olması :eek: 4 zamanlı nitro motor kullanılacak, neden bilmiyorum, öyle hissediyorum, hatta eminim sanki ;D:p:evil:

Modelin biran önce uçar hale getirilmesi gibibir telaşe olmadığını da biliyorum :) ama yine de kritik noktalara değinmek lazım.

Herşeyden önce, ben bir şekilde kendim toplamadığım bir uçakla karşı karşıya olursam yapacağım ilk iş birkaç tane servo vidasını sökmek olur. Karşılaşacağımız manzara daha ilk saniyede modeli toplayan kişinin bilgi ve tecrübesini ortaya koyar... Duruma göre o servolarla ne yapacağıma karar veririm. Her ne kadar model az uçmuş olsa da eğer yanlış monte edilmişlerse benzin motorunun titreşiminin servoları etkilemiş olma ihtimali var, pimpirikli adamım bu konuda, içim rahat değilse gerekirse tüm servoları yenilerim, bu servoları da başka, daha önemsiz projelere kaydırırım.

Sonrasında o elevatör ve gaz kontrollerindeki bağlantılardan kurtulurum, en sevmediğim, güvenemediğim bağlantı tipleridir o set uskurlu bağlantılar...

Diğer kontrol yüzeyi bağlantıları ve menteşelemeler de mutlaka sıkı bir kontrolden geçmeli, içim rahat etmezse de yenilenmelidir.

Bir sonraki inceleme noktası modeldeki yapışma yüzeyleri olur. Anlamak kolay olmaz açıkçası ama yine de görsel ipuçları yakalamaya çalışırım. Eğer mümkünse modeli toplayan ile konuşur bilgi almaya çalışırım. Yapışma yüzeylerindeki filmler sökülürken nasıl bir yol izlenmiş acaba? Yapışıtırıcı olarak ne kullanılmış vs vs... (A-B tipi! yapıştırıcı uygulanmadan önce iyice karıştırılmış mı? Gogi'nin kulakları çınlasın ;D)

Bence bunlar ilk başta yapılması gereken şeyler. Sonrasında motora karar verdikten sonra Sümer abinin de dediği gibi elektrik sistemine odaklanılabilir :thumbup: