Model bitti benim de iznim başladı, bir hafta izinliyim işe gitmeyeceğim (bir haftalık yeni bir meydan okuma bulmam lazım
) Bu bir haftanın sonunda durum ne olur göreceğiz, durumun saatler bazında değiştiği günler yaşıyoruz bu aralar, sonumuz cümleten hayrola...
Geri dönüp koşturmacada cevap veremediğim mesajlara bir el atayım dedim
Çok teşekkür ederim, hepiniz çok motive ettiniz beni bu işte, bu bir
başarısıdır! (Marsa indik ya...
)
Ben de seni çok seviyorum abim
Planlama kısmı doğrudur, uzun zamandır yapmayı planladığım bir modeldi bu, yani şu bilfiil model üzerinde çalıştığım süreden önce plana bakıp çalışmışlığım, şurasını söyle şurasını böyle yaparım diye düşünmüşlüğüm vardır. Ama ne derler bilirsiniz "Savaş planı sadece düşmanla ilk temas sağlanana kadar geçerlidir" bu en azından benim için modelcilikte de geçerlidir
plana bakarak bir sürü plan yaparım, ama iş inşaata gelince gözden kaçan veya tam anlamıyla kafada 3 boyutlu olarak canlandırılamamış bir şey çıkar elbet ve planları adapte etmek, yöntemleri malzemeleri değiştirmek gerekir. Burada da benzeri durumlar oldu doğal olarak.
Kimden ne duydunuz sayın Adminimiz?
Allah iyiliğinizi versin
En son Sümer abiyle birlikte paralel T-67 yapımına girişmiştik sanki
Deli deliyi görünce çomağını saklar demişler, psikolojinizi bozmak gibi bir niyetim yok haliyle
Teşekkür ederim, sakinleştin mi biraz olsun
Teşekkür ederim
Teşekkür ederim
Yeri gelmişken şu 10 gün işine bir açıklama getireyim
Bakınız bir numaralı mesajda ne demiştim (özellikle altı çizili alanlara dikkat):
Yani benim gerçek niyetim aslında 10 gün içinde bu modeli yüzer hale getirmekti, sonrasında bir iki hafta yüzdürüp eğer güvenliklerden bir tepki gelmezse o zaman üst yapı ve boyama vs gibi işlere girmekti. (Bunu da Cumartesi günü, yani 6. günde gerçekleştirdim).
Amma velakin, sevgili adminimiz anket açmaya karar verip de ankete "
Mahallemizin delisi bu modeli bitirip, 10 günde yüzer hale getirebilir mi ?"
şeklinde bir ifade yazınca birden bire modelin 10 günde yüzer hale gelmesinin ötesinde "bitmesi" gibi de bir durum oluştu
O sırada iki seçeneğim vardı, ya itiraz edip "adminim bitirmek diye bir durum yok, sadece yüzer hale gelmesinden bahsediyoruz burada" diyip anket ifadesinde düzeltme talebi edecektim, ya da "restini görüyorum" demem gerekliydi. İlk seçeneğin "belli zümreler"
tarafından doğuracağı tepkiyi herkes tahmin ediyordur sanırım
doğal ve deliliğin gereği olarak, ikinci seçeneği seçtim ben de
Skeyl olmadığını en baştan söylemiştim zaten, okumuyorsun hiç, cık cık cık
Teşekkür ederim. Basit bir model ama aynı zamanda güze de hoş geliyor kesinlikle. Şu aşamada fazla uzağa gidemiyor, ama geçen gün öndeki ve arkadaki roket rampalarını takarken aklıma bir fikir geldi. Bu iki parça yerine 3D yazıcı ile farklı özelliklerde parçalar tasarlayıp basarak gemiye güvenilir bir şekilde monte etme şansım olabileceğini farkettim. İlk aklıma gelen şey gopro kamera için bir kaide oldu, böylece burundan ve önden farklı açılarla güzel videolar çekilir diye düşündüm. Tabii ki hemen arkasından bu fikir bir FPV sistemine dönüştü
Önde ve hatta arkada birer kamera, üstyapı tepesine yerleştirilecek bir verici (veya dengeyi bozmamak adına harici antenli bir verici kullanıp sadece anteni üstyapı tepesine koyarak) ile bu meret eğlenceli bir FPV platformuna dönüştürülebilir. Madem uçak FPV'si yapamıyoruz bari tekneyle yapalım dimi. Bu FPV sistemini geliştirip hem video hem radyo sinyallerini uydu üzerinden yapmayı başardığım zaman gemiyi Gölcük'e kadar getirebilirim sanırım. SOmalili korsanlar ve süveyş kanalı geçiş ücreti için bir çözüm bulmamız gerekir ama sanırım. Aa, bu model "stealth" idi şimdi hatırladım, gece seyredersem ikisinden de yırtarız
Tekne ve FPV demişken bir nostalji
Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Sümer abi, bu mesaja cevaben bizim "akıncılar şampiyonluk" fotoğrafımızı koymak istedim ama bulamadım nedense, sende varsa bi zahmet şuraya yapıştırıver de şu vantilatörcü görsün safları
Kısmetse daha güzel bir heli konduracağım oraya, bu şimdilik ufaklıktan ödünç alınan bir polis helikopteri
Teşekkür ederim
İlk denemede modeli 2300 gram civarına balastlamıştım ve göz kararı olarak planda gösterilen su kesimi hattından daha fazla battığını düşünmüştüm, gayet de dengeli olmuştu ayrıca. İlk denemedeki bu dengeye güvenerek bu sefer biraz daha az deplasmanla denemek istedim ve 2kg ın çok az üzerinde bir ağırlıkla indirdim suya. Bu halde su kesimi tam plandaki yerine geldi ama denge ciddi bir şekilde bozulmuştu. Dahası epey bir rüzgar alanı olan üst yapı da gelmişti ve hatırı sayılır bir rüzgar da olunca model böyle "bayıla bayıla" seyretti. Ha bir de içeri koyduğum balastların bir kısmının sürekli sağa sola kaydığını farkettim sonradan
bu da dengesizliği iyice arttırdı haliyle. Bundan sonra balastı yeniden arttırıp 2.3-2.3 kg civarlarında deneyeceğim. Tasarımcı da zaten deplasman için 5 libre demiş o da kabaca 2.3 kg ediyor.
Kıç aynaya monte edebilirim aileron trimi
Var abi
aslında bir bakıma ekmeğimi denizden çıkartıyorum denebilir
Her ne kadar havacılık ve uçaklar benim için çok özel bir tutku olsa da denize olan ilgim ve tecrübem hem sportif hem mesleki hem de hobi olarak havacılıktan fazladır diyebilirim.
Sportif açıdan lisanslı yüzücülükten başlayan milli takım seviyesinde yelkenciliğe uzanan bir geçmişim var. Suyun altına geçersek eğitmen balıkadamım, İTÜ nin su altı rugby ve su altı hokey takımlarının kaptanlığını yaptım, su altı navigasyonunda Türkiye şampiyonluğumuz, su altı rugbysinde Türkiye 3.'lüğü var. Aynı zamanda iş amaçlı dalış tecrübem de var (su altı boru hatları inşaatı veya hasar kontrolü, dalgakıranlar ve diğer deniz yapılarının su altı kısımlarının incelenmesi/hasar tespiti vs amaçlı dalışlar). Çok fazla olmasa da yelkenli yarış yatları ile yarış ve transfer seferleri tecrübem de var. Mesleki açıdan da işim limanlar olduğu için denizcilikle gemilerle liman operasyonları ile iç içe bir hayatım var...
İşin RC hobi tarafında da ilklerim yine teknelerdir
hayatımda gördüğüm ilk RC modeller İstanbul Yelken Klübüne yarışmaya geldiğimiz zaman (O zamanlar Adana'da yaşıyordum) kulübün girişinde hemen sağ taraftaki camekanlı odada duran modelerdi. O yelkenlli RC yarış modellerine ağzımın suyu akarak bakardım (1989-90 yılları). Sonrasında Üniversite yıllarına geldiğimde yaptığım ilk RC model de yine bir yelkenli tekne idi (1996), 1 metrelik Graupner Saphire modeli (bu model hala çalışır vaziyettedir). Uzun lafın kısası, evet tekne tecrübem de var biraz