- Katılım
- 30 Kas 2014
- Mesajlar
- 4,668
- Tepkime puanı
- 20,124
- Yaş
- 47
- Konum
- Wallingford / İngiltere
- İlgi Alanı
- Uçak
Proce içine proce sıkıştıralım biraz
Pantherin inşaatı sırasında ABS kullanarak yaptığım baskıların beklentilerimden daha başarılı olması sonrasında bu konuda printerı biraz daha geliştirmeye karar vermiştim. ABS hem daha hafif hem de sıcaklık dayanımı yüksek bir malzeme, haliyle pek çok işlevsel parçanın yapımında kullanılabilme potansiyeli var. Zaten gündelik hayatta ettafımıda olan plastik nesnelerde de bolca kullanılan bir madde. Benim için ise hem hafiflik hem de sıcaklık toleransı bu coğrafyada uçak yapmak için PLA’dan çok daha uygun olduğu anlamına geliyor. Zira ilerde tasarlamayı düşündüğüm uçakları ABS ile basabilirsem buranın güneşi altında bile uçurabileceğim bir model olabilirler.
ABS ile kaliteli baskı yapabilmek için printer özellikleri yanısıra ortam sıcaklıklarının önemi büyük. Soğuk ve bol esintili ortamlarda ABS ile düzgün baskı yapmak imkansız gibi birşey. Ben daha önce yaptığım baskılarda atolyenin tüm havalandırmasını kapatıp kapıyı da kapalı tutarak esintilerin önüne geçiyordum. Baskı sırasında odanın sıcaklığı da 26-27 derecelerde sabitleniyordu. Ama odayı sürekli kapalı tutmak pek de etkin çalışma sağlamadığı için printeri kapalı bir hazne/kutu içine koymak fikri uzun zamandır aklımdaydı. Panther bitince açığa çıkan zamanı atolye geliştirme çalışmalarına aktarabildim, ve bu printer kabini procesi de hayat bulmuş oldu.
Printerim normalde de iki tane Ikea lack sehpa üzerinde duruyordu, ve bu sehpaları kullanarak kabin yapan bir dolu tasarım var piyasada. Ben prusanın kendi sitesinde yayınladığı yöntemi tercih ettim.
Parçaları PET ve ABS kullanarak bastım
Ve yukardaki videodaki gibi montaj yaptım.
İçeriye de tavsiye edildiği gibi duman sensörü ekledim.
Bu sistemle güç kaynağı ve filament kabinin dışına alınıyor. Filament sehpanın üzerinde ayarlanabilir bir tekerlek sistemi üzerine oturtuluyor:
Kabinin genel görünümü de şöyle oldu:
Duvarları da 4mm oluklu polikarbon levha ve 2.5mm lik şeffaf akrilikten yaptım. Elde akrilik kesmek benim için yeni bir tecrübe oldu, o yüzden ön kapak camlarını birkaç kere yeniden kesmek zorunda kaldım ama sonunda idare eder birşeyker elde edebildim.
İçeriye bir dijital bir de analog termometre ve nem ölçer yerleştirdim. Oda sıcaklığı 25 dereceyken içerde, printerin yanında yerdeki sıcaklıklar 36-37 dereceye ulaşıyor. Bu da gayet iyi bir değer (tabla üzerinde yani baskı hacminde çok daha yüksek bir sıcaklık oluşuyordur).
Ayrıca zaten sessiz olan printer iyice sessiz hale geldi (tabandaki yumuşak plakanın da etkisi var). Dahası printer atolyede kaçınılmaz olarak oluşan toza karşı da bir nebze olsun koruma kazanmış oldu
Kabinin aydınlatması için “Emre Kaman” lambasından şerit LED sökmek istemediğim için kenarda duran RGB ledleri kullandım. Kontrol devresiyle birlikte farklı modlarda ışık cerebilen bir sistem oldu. (Çok lazımdı ya ???)
Buyrun Muscat Tayyare Pavyonu! pardon, Fabrikasına! ???
Pantherin inşaatı sırasında ABS kullanarak yaptığım baskıların beklentilerimden daha başarılı olması sonrasında bu konuda printerı biraz daha geliştirmeye karar vermiştim. ABS hem daha hafif hem de sıcaklık dayanımı yüksek bir malzeme, haliyle pek çok işlevsel parçanın yapımında kullanılabilme potansiyeli var. Zaten gündelik hayatta ettafımıda olan plastik nesnelerde de bolca kullanılan bir madde. Benim için ise hem hafiflik hem de sıcaklık toleransı bu coğrafyada uçak yapmak için PLA’dan çok daha uygun olduğu anlamına geliyor. Zira ilerde tasarlamayı düşündüğüm uçakları ABS ile basabilirsem buranın güneşi altında bile uçurabileceğim bir model olabilirler.
ABS ile kaliteli baskı yapabilmek için printer özellikleri yanısıra ortam sıcaklıklarının önemi büyük. Soğuk ve bol esintili ortamlarda ABS ile düzgün baskı yapmak imkansız gibi birşey. Ben daha önce yaptığım baskılarda atolyenin tüm havalandırmasını kapatıp kapıyı da kapalı tutarak esintilerin önüne geçiyordum. Baskı sırasında odanın sıcaklığı da 26-27 derecelerde sabitleniyordu. Ama odayı sürekli kapalı tutmak pek de etkin çalışma sağlamadığı için printeri kapalı bir hazne/kutu içine koymak fikri uzun zamandır aklımdaydı. Panther bitince açığa çıkan zamanı atolye geliştirme çalışmalarına aktarabildim, ve bu printer kabini procesi de hayat bulmuş oldu.
Printerim normalde de iki tane Ikea lack sehpa üzerinde duruyordu, ve bu sehpaları kullanarak kabin yapan bir dolu tasarım var piyasada. Ben prusanın kendi sitesinde yayınladığı yöntemi tercih ettim.
Bu LİNKİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Parçaları PET ve ABS kullanarak bastım
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Ve yukardaki videodaki gibi montaj yaptım.
İçeriye de tavsiye edildiği gibi duman sensörü ekledim.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu sistemle güç kaynağı ve filament kabinin dışına alınıyor. Filament sehpanın üzerinde ayarlanabilir bir tekerlek sistemi üzerine oturtuluyor:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Kabinin genel görünümü de şöyle oldu:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Duvarları da 4mm oluklu polikarbon levha ve 2.5mm lik şeffaf akrilikten yaptım. Elde akrilik kesmek benim için yeni bir tecrübe oldu, o yüzden ön kapak camlarını birkaç kere yeniden kesmek zorunda kaldım ama sonunda idare eder birşeyker elde edebildim.
İçeriye bir dijital bir de analog termometre ve nem ölçer yerleştirdim. Oda sıcaklığı 25 dereceyken içerde, printerin yanında yerdeki sıcaklıklar 36-37 dereceye ulaşıyor. Bu da gayet iyi bir değer (tabla üzerinde yani baskı hacminde çok daha yüksek bir sıcaklık oluşuyordur).
Ayrıca zaten sessiz olan printer iyice sessiz hale geldi (tabandaki yumuşak plakanın da etkisi var). Dahası printer atolyede kaçınılmaz olarak oluşan toza karşı da bir nebze olsun koruma kazanmış oldu
Kabinin aydınlatması için “Emre Kaman” lambasından şerit LED sökmek istemediğim için kenarda duran RGB ledleri kullandım. Kontrol devresiyle birlikte farklı modlarda ışık cerebilen bir sistem oldu. (Çok lazımdı ya ???)
Buyrun Muscat Tayyare Pavyonu! pardon, Fabrikasına! ???
Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol