Özgür Evren Varol
RcFanatik
- Katılım
- 30 Kas 2014
- Mesajlar
- 4,677
- Tepkime puanı
- 20,176
- Yaş
- 47
- Konum
- Wallingford / İngiltere
- İlgi Alanı
- Uçak
Istanbuldaki depomu buraya taşıyıp yerleştirirken sakladığım eski bir gazete haberini buldum:
Yıl 2006, tam tarihi hatırlamıyorum, ama yarışma nisandaydı. Bu haberde bahsi geçen başarıyı sağlayan ekiple birlikte çalışmış olmak, bu başarıda bir tutam da olsa tuzum olduğunu bilmek bana her zaman gurur vermiştir. Bu ekibin AIAA tarafından düzenlenen DBF yarışmasında aldığı derece o zamana kadar herhangi bir Türk üniversitesinin aldığı en başarılı sonuçtu. Ama bu başarı öyle kolay kazanılmış bir şey değildi. Ekibin çekirdeği yanlış hatırlamıyorsam bu yarışmadan iki yıl öncesinde bir araya gelmişti (ATA-5 takımı). Ben de o zamanlar İTÜ'de yükseği bitirip doktorama başlamıştım. Aslen uçak-uzay fakültesiyle alakam yoktu ama tabi modelcilik ilgisi ve kampüs içinde model uçak uçurma sayesinde bir şekilde ekiple de tanışma fırsatım olmuştu. ATA-5 pek de başarılı bir tasarım ve üretim olmadı. Ama o başarısızlık sayesinde ekip çok şey öğrendi. Bir sonraki seneki tasarım olan ATA-6 konvansiyonel balsa-kontraplak imalat bir uçaktı, benim modelcilik tecrübem de bu tür inşaatları kapsadığından ekiple birlikte çalıştım, inşaat teknikleri malzeme üzellikleri gibi yardımcı olabildiğim konularda bilgi paylaştım. ATA-6 ile birlikte epey kaynaşmış oldum çocuklarla! ATA-6 daha başarılı bir sonuç elde etti, ama hala eksik çoktu, hatalardan gereken dersler alındı, bir sonraki seneye aktarıldı. Bir sonraki sene de, ATA-7 takımıyla birlikte işte yukardaki gazetedeki sonuç geldi.
Bu başarıda genç arkadaşların sayısız uykusuz gecesi var.
Kütüphanelerde, ders kitaplarında araştırılıp uygulamaya konulmuş kim bilir kaç yüz saatlik emek, hesap kitap var.
Hesaplanamayan, veya hesaplamayı bilmediğimiz şeyler için kafa patlatıp deney düzenekleri kurup bilmem kaç tekrarlı testler, mukavemet analizleri, kayıtlar incelemeler var...
Binlerce saatlik atolye çalışmaları, üretim denemeleri var.
Yüzlerce saatlik uçuş testleri, hezimetler, kaza kırım sonrası apar topar atolyede tamiratlara, hatta bazen tüm uçağı en baştan yapmak ve bir sonraki teste veya yarışmaya yetiştirmek için hayatın geri kalan yerlerinden çalınıp atölyeye aktarılmış saatler, geceler var.
Tekrar edeyim, bu ekibe destek olmaktan çok büyük gurur duydum, ama daha önemlisi birlikte çalışmış olmaktan her daim keyif aldım. Bu keyfin en önemli sebebi de arkadaşların hepsindeki öğrenme hevesi, açlığını görmekti.
2014/2015 yılında TYU yarışması için HHO öğrencileriyle de birlikte çalıştım, birlikte o zamnalarki atölyem olan İTF de çok keyifli kompozit çalışmalar yaptım, çocuklar yine ilgili, öğrenme isteği olan, çalışmaktan emek harcamaktan kaçınmayan arkadaşlardı. Hatta 2015 yılında yurtdışına taşınma sırasında atölyeyi kapatıp depoya kaldırırken kompozit üretim ile ilgili pek çok alet edevatımı da HHO'nun atölyesine bağışladım ki çalışmaya üretmeye devam edebilsinler benden öğrendiklerinin üzerine kendi tecrübelerini de ekleyip yeni şeyler geliştirip alt sınıflara aktarsınlar...
Yurtdışına taşındığımdan beri malesef bu tür faliyetlere katılamadım, ama sosyal medyadaki paylaşımlarım üzerinden bana ulaşıp aklı başında sorular soran arkadaşlara da vaktim olduğu sürece yardım etmeye bilgi paylaşmaya çalıştım.
Uzun lafın kısası, ben kendi adıma bu yarışmalara da, yarışmalara katılan, hazırlanan arkadaşlara karşı da herhangi bir ön yargım olmadığını söyleyebilirim.
Benim ön (ve son) yargım çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden kolay yarışmanın yollarını arayanlara...
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Yıl 2006, tam tarihi hatırlamıyorum, ama yarışma nisandaydı. Bu haberde bahsi geçen başarıyı sağlayan ekiple birlikte çalışmış olmak, bu başarıda bir tutam da olsa tuzum olduğunu bilmek bana her zaman gurur vermiştir. Bu ekibin AIAA tarafından düzenlenen DBF yarışmasında aldığı derece o zamana kadar herhangi bir Türk üniversitesinin aldığı en başarılı sonuçtu. Ama bu başarı öyle kolay kazanılmış bir şey değildi. Ekibin çekirdeği yanlış hatırlamıyorsam bu yarışmadan iki yıl öncesinde bir araya gelmişti (ATA-5 takımı). Ben de o zamanlar İTÜ'de yükseği bitirip doktorama başlamıştım. Aslen uçak-uzay fakültesiyle alakam yoktu ama tabi modelcilik ilgisi ve kampüs içinde model uçak uçurma sayesinde bir şekilde ekiple de tanışma fırsatım olmuştu. ATA-5 pek de başarılı bir tasarım ve üretim olmadı. Ama o başarısızlık sayesinde ekip çok şey öğrendi. Bir sonraki seneki tasarım olan ATA-6 konvansiyonel balsa-kontraplak imalat bir uçaktı, benim modelcilik tecrübem de bu tür inşaatları kapsadığından ekiple birlikte çalıştım, inşaat teknikleri malzeme üzellikleri gibi yardımcı olabildiğim konularda bilgi paylaştım. ATA-6 ile birlikte epey kaynaşmış oldum çocuklarla! ATA-6 daha başarılı bir sonuç elde etti, ama hala eksik çoktu, hatalardan gereken dersler alındı, bir sonraki seneye aktarıldı. Bir sonraki sene de, ATA-7 takımıyla birlikte işte yukardaki gazetedeki sonuç geldi.
Bu başarıda genç arkadaşların sayısız uykusuz gecesi var.
Kütüphanelerde, ders kitaplarında araştırılıp uygulamaya konulmuş kim bilir kaç yüz saatlik emek, hesap kitap var.
Hesaplanamayan, veya hesaplamayı bilmediğimiz şeyler için kafa patlatıp deney düzenekleri kurup bilmem kaç tekrarlı testler, mukavemet analizleri, kayıtlar incelemeler var...
Binlerce saatlik atolye çalışmaları, üretim denemeleri var.
Yüzlerce saatlik uçuş testleri, hezimetler, kaza kırım sonrası apar topar atolyede tamiratlara, hatta bazen tüm uçağı en baştan yapmak ve bir sonraki teste veya yarışmaya yetiştirmek için hayatın geri kalan yerlerinden çalınıp atölyeye aktarılmış saatler, geceler var.
Tekrar edeyim, bu ekibe destek olmaktan çok büyük gurur duydum, ama daha önemlisi birlikte çalışmış olmaktan her daim keyif aldım. Bu keyfin en önemli sebebi de arkadaşların hepsindeki öğrenme hevesi, açlığını görmekti.
2014/2015 yılında TYU yarışması için HHO öğrencileriyle de birlikte çalıştım, birlikte o zamnalarki atölyem olan İTF de çok keyifli kompozit çalışmalar yaptım, çocuklar yine ilgili, öğrenme isteği olan, çalışmaktan emek harcamaktan kaçınmayan arkadaşlardı. Hatta 2015 yılında yurtdışına taşınma sırasında atölyeyi kapatıp depoya kaldırırken kompozit üretim ile ilgili pek çok alet edevatımı da HHO'nun atölyesine bağışladım ki çalışmaya üretmeye devam edebilsinler benden öğrendiklerinin üzerine kendi tecrübelerini de ekleyip yeni şeyler geliştirip alt sınıflara aktarsınlar...
Yurtdışına taşındığımdan beri malesef bu tür faliyetlere katılamadım, ama sosyal medyadaki paylaşımlarım üzerinden bana ulaşıp aklı başında sorular soran arkadaşlara da vaktim olduğu sürece yardım etmeye bilgi paylaşmaya çalıştım.
Uzun lafın kısası, ben kendi adıma bu yarışmalara da, yarışmalara katılan, hazırlanan arkadaşlara karşı da herhangi bir ön yargım olmadığını söyleyebilirim.
Benim ön (ve son) yargım çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden kolay yarışmanın yollarını arayanlara...