Özgür Evren Varol
RcFanatik
- Katılım
- 30 Kas 2014
- Mesajlar
- 4,677
- Tepkime puanı
- 20,176
- Yaş
- 47
- Konum
- Wallingford / İngiltere
- İlgi Alanı
- Uçak
Aman Evren hocam ben hiç öyle çay kahve falan içip keyif yapanını görmedim heli uçururken, o işte bir terslik olmasın.
Heliciler eğlenmeyi ve keyif yapmayı bilmiyorsa benim kabahatim ne ???
Ama bu düşüncenin bir kademe türevini alırsak karşımıza şöyle bişey çıkıyor;
Duran veya yavaş da olsa hareket eden oryantasyon dışı bir helinin burnu hangi yöne bakıyor? Tamam uçakta durup dinlenme şansın yok (diyorlar ama hover diye bir şey var, üstelik helicilerin ilk öğrendiği en temel manevra.. neyse) ama uçak sedece tek bir yöne (ileri) gidebilen bir makine olarak oryantasyon konusunda baya avantaj sağlıyor heliye göre, bence
Ben öyle türev integralden anlamayan bir mühendisim ? bana bunlarla gelme lütfen
Öncelikle uçağın hoveri ile helinin hoverinin kontrol mekanizmasının çok farklı olduğunu söylemek lazım sonuç uçan şeyin havada asılı kalması ama onu sağlayan mekanizmalar farklı.
Benim kastettiğim aslında biraz farklı ama iyi ifade edememişim, oryantasyon kaybı sonrasında eğer pilot hızlıca bu kaybı giderip yeniden uçağın yada helinin “oryantasyonunu” geri kazanamazsa zaten sonuç kaçınılmaz kırımdır. Bu “hızlıca” ifadesi de yükseklik ve harekete bağlı değişiklik gösterir tabiki. Benim tam olarak kastettiğim oryantasyon geri kazanıldıktan sonraki aşamalar, o anın yarattığı heyecan yatışana kadar geçen sürede ne yapılabileceği. Helide hover yapmak zaten en başta kazanılması gereken ve “nispeten” basit, refleksleşmiş bir beceri. Yani modeli hovera alinca kucuk ve reflekslesmis komutlarla model “guvende” tutulabilir. Ote yandan ucakta, ki ben ucak diyince warbird kastederim genelde aletin duz ucusu yine nispeten basit ve reflekslesmis bir beceri olmasina ragmen meret her saniyede 15-20 metre pilottan uzaklasmak zorunda, yani ya soyle duz ucayim bi 20-30 sn sakinleseyim sonra bakariz duruma dersen o modeli kaybetme ihtimalin var. Yani kisacasi yapabilecegin en basit ve sakin sey olan modeli paternde “ucurmaya” devam etmen gerekli. Kısacası, benim soylemeye calistigim sey her iki meretteki bu “minimum kontrol gerekliliklerini” yan yana koydugun zaman pilotun isinin ucakta daha zor oldugu şeklinde
Çay kahve opsiyonel özellikler ve aklıma şu hikayeyi getirdi
Harbiyeden sınıf arkadaşı olan iki pilot yıllar sonra bir tatbikatta karşılaşırlar. Birlikte kol uçuşundayken avcı uçağı pilotu olan, nakliye uçağı pilotu olan arkadaşına nispet yapmak için “bak şimdi ne yapacağım” der ve tonolar atarak nakliye uçağının bir tarafından diğer tarafındaki koluna geçer. Buna karşılık nakliye uçağı pilotu da “güzel, şimdi sıra bende, bak ne yapacağım” der. Avcı pilotu bekler ama hiçbir hareket olmaz. Bir süre sonra dayanamaz ve arkadaşına ne yaptığını sorar, beriki de “arkaya geçip kendime bir fincan kahve aldım geldim” der...