Phoenix P51 60cc Maiden
Phoenix'in 0.60'lık P51'i benim için çok özel bir uçak. Çünkü sahada ilk gördüğüm ve dibimin düşmesine yol açan scale uçaktır kendileri. Seninle Orhanlı'da tanıştığımız zaman görmüştüm. Üzerindeki 4 zamanlı Magnum 91 motor ve pnömatik retractları ile aklımı başımdan almıştı.
Aradan geçen zaman zarfında iki adet Phoenix bir adet BlackHorse, iki adet de Hangar 9 P51'i pert ettim.
Sonunda 2015 sonlarında bu uçağı satın aldım. İki sene boyunca kutuda yıllandırdım.
Öncelikle Phoenix ve Seagull benim görüşüme göre ortalamanın biraz üzerinde modeller üretiyorlar. Genel kalite olarak Hangar 9'un bir iki tık altındalar. Ama modellerinin uçurulabilirlikleri çok iyi. CG tutturma sorunu pek olmuyor. Parça uyumu falan da iyi. Tabii scale özellikleri tartışılır ama benim gibi bu detaylardan pek de anlamayan birisi için sorun değil. Örneğin bir P51'in elevatör ve rudderindeki staba doğru çıkıntı varsa benim açımdan sorun bitmiş demektir.
Bu 60 cc 1/5.25 P51'e gelirsek...
İnşaat kalitesi klasik Phoenix. Her modelde olduğu gibi bunda da kullanılmış olan yapıştırıcı miktarı asgari düzeyde!
Allah'tan parçalar geçme de bir arada kalabiliyorlar. Ek malzemeler fena değil. Örneğin yekeler, pushrodlar falan çok iyi. Ball linkli falan. Tekerlekler fena değil. Pnömatik sistem (ben kullanmadım, kullanan arkadaşların görüşü bu) çok kötü. Retract silindir/pistonları olsun ana valf olsun berbat kalitede. Biz Tufan arkadaşım ile back teker dahil elektrikliye çevirdik.
Ana dikmelerin içteki kapakları ile kuyruk tekerinin kapakları normalde yaylı sistemle oluşturulmuş. Ben arka tekere servo ile kumanda edilen bir kapak yaptım çünkü elektrikli retractlar yayın mukavemetini yenemiyorlardı. Daha doğrusu yayın mukavemeti ile karşılaşınca kontrolör kapandı diye elektriği kesiyordu. Ana dikmelerin kapaklarına da servo takacağım ama biraz tadilat istiyor. Onları sonraya bıraktım. Tümünü kendi tasarım ve üretimim olan bir sequencer ile kontrol ediyorum.
Modelin kutusundan çıkan ek malzeme gayet düzenli olarak paketlenmiş. Örneğin bir poşette rudder yekeleri, tespit cıvataları, pullar, pull pull teli ve yüksükleri falan var. Başka bir pakette aileron ve flapların yekeleri, ball linkleri, pushrodları var. Ancak hiçbiri etiketli değil. Yine de standart dışı boyutta bir malzeme kullanılmadığı için biraz düşünüp inceleyerek ne nereye gelecek bulmak mümkün.
Modelin nette iki farklı manuali var. Ama ikisi de bu modele uygun değil.
Anlaşılan Phoenix bu modeli en az üç farklı versiyonda üretmiş. Hatta birinde gövde iki parça. Kokpit arkasından ayrılabiliyor. Ama bu öyle değil. Diğer ikisinde iniş takımlarının kapakları da yok. Sonuçta bendeki versiyonun kılavuzu nette yok. En azından ben bulamadım.
Modelde kontrol yüzeyi menteşeleri alıştığımız CA ya da plastik menteşelerden değil. Kontrol yüzeyinin hücum kenarı yuvarlatılmış ve sabit yüzey içinde hareketli. İçten uzun bir pin ile sabitleniyor. Rudder haricinde diğer tüm yüzeyler hazır monte edilmiş olarak geliyor. Aileron ve flap servo yuvalarında servo vidalanacak bloklar hazır. Aileron servo yuvalarından servo kablosunu çekebilmek için kanat köküne iplikler de çekilip bantlanmış durumda.
Kutudan güzel bir spinner çıkıyor ama boyası ilk uçuşta dökülmeye başlıyor. Spinner içinde dört pal için de yuvalar belirlenmiş durumda. İstenirse oralar açılıp dört palli pervane takılabilir.
Cowling de oldukça güzel ama ben henüz monte etmedim.
Diğer plastik parçalar kötü. Örneğin tekerlek yuvaları için olanlar birçok modeldeki gibi yerine tam oturmuyor ve çok kırılgan. Yağ radyatörünün ucu için hazırlanmış olan plastik parça ise küçük kalmış. Yerine oturmuyor.
Kanadın iki adet aluminyum borusu var. Ancak yaklaşık birer cm uzun tutulmuşlar. Kanadı oturturken ölçüp fazlalığı kesmek gerekiyor.
Modeli OS GT60'a göre tasarlamışlar. GT60 kullanınca montaj çok kolaylaşıyor. Ben ekstradan bir jikle servo kontrolü ekledim. Sıkıntı olmadı. GT60'ın en büyük dezavantajı egzost için cowlingin epey bir kesilme gereksinimi. Artık o kadar kusur olur.
Bir negatif puan da depo tapasına. Adamlar 46'lık uçaklarına da koydukları plastik borulu depo kapağı koymuşlar kutuya. Ben kapağı olduğu gibi benzin uyumlu tapa ve prinç borularla değiştirdim.
Sonuçta yaklaşık 2.20 kanat açıklığı ve 92 dm2 kanat yüzeyi olan bir uçak yakıtsız 10 kg ile bitmiş oldu. Buruna eklediğim 400 gramlık LiPo dahil. Cowlingi takınca yaklaşık 200 grama düşüreceğim ek balastı. Sonuçta ZFW 10 kg oluyor yine de.
Yakıtlı olarak da 10.5 kg falan olacak. Yani kanat yükü 110 gram/dm2 gibi bir şey oluyor. Uçuş karakteristiği de buna uyuyor zaten.
Sea Fury alışkanlığımla son yaklaşmayı abartılı süratlerle yapınca yere aşırı enerji ile temas edip sekiyor. Ama 7 - 8 inişi dikkatli yapınca artık elim alıştı sanıyorum. Oldukça yavaş uçmayı tolere edebiliyor.