55 lik motor kaç watt elektrikli eder

Büyük hacimli motorlar için konuşuyorum; motorun hacmiyle güç arasında bir ilişki doğal olarak var ama doğrudan bir ilişkiden bahsetmek de mümkün değil. Mesela Honda NC750x 50 küsür beygir üretebilirken aynı hacimde KawasakiZ750 100 beygir üstüne çıkıyor. Yani sonuca doğrudan etki eden başka bir çok parametre var. Ama ufacık en ilkel teknolojiyle üretilmiş 2 zamanlı nitrolu motorlarda böyle büyük bir teknoloji farkı olması imkansız bence. Ama şimdi başlığı inceleyip biraz araştırınca 46ax ve 55 ax'te olup 60fp'de olmayan iki şey fark ettim. Bunların sonuca ne derece etki edeceğini bilemiyorum ama nihai çıkış gücüne az da olsa etkisi eminim vardır. Birincisi ax serisi motorlar rulmanlı iken 60 fp rulmansızmış. İkincisi de ax serisi motorlardaki çap/strok oranı 1'den fazla yani kısa strok motorlar dolayısıyla teorik olarak daha yüksek devirlere çıkabilirlerken 60fp de strok çaptan uzun. Tabi bu iki fark sonuca kayda değer bir etki yapar mı orasını bilemiyorum. Bir de işin sıkıştırma oranı boyutu var onla ilgili data bulabileceğimizden bile şüpheliyim o yüzden hiç girmek istemiyorum :saygilar:
Araştırma becerine hep hayran olmuşumdur abi???
 
Konu farklı yöne doğru kaymış ama bende bir fikir belirtmek istiyorum benimde ilk uçağım patlar motora göre yapılmış bir trainerdı üzerinde elektrikli için nasıl bir motor seçilmesi gerek onlar yazılı değildi bende 40 lık ile 50lik motorlar yaklaşık kaç Kg itiş gücü üretiyor diye bir araştırma yaptım değerleri tam hatırlamıyorum ama 2.5kg 4kg arası değereler vardı sanırım bende yakın pervane ölçüleriyle aynı itişi üreten bir elektrikli motor seçip aldım ve pilin yerini ağırlık merkezine yakin olacak şeklilde yerleştirdim ince ayarıda kurşun ağırlıklarla yaptım normalde 3kg gelmesi gerek uçak 2600g civarı geldi. gayet memnundumm motor bir tık güçlü bile gelmişti
 
  • Beğen
Tepkiler: Kemal-Lütfi UZER
Büyük hacimli motorlar için konuşuyorum; motorun hacmiyle güç arasında bir ilişki doğal olarak var ama doğrudan bir ilişkiden bahsetmek de mümkün değil. Mesela Honda NC750x 50 küsür beygir üretebilirken aynı hacimde KawasakiZ750 100 beygir üstüne çıkıyor. Yani sonuca doğrudan etki eden başka bir çok parametre var. Ama ufacık en ilkel teknolojiyle üretilmiş 2 zamanlı nitrolu motorlarda böyle büyük bir teknoloji farkı olması imkansız bence. Ama şimdi başlığı inceleyip biraz araştırınca 46ax ve 55 ax'te olup 60fp'de olmayan iki şey fark ettim. Bunların sonuca ne derece etki edeceğini bilemiyorum ama nihai çıkış gücüne az da olsa etkisi eminim vardır. Birincisi ax serisi motorlar rulmanlı iken 60 fp rulmansızmış. İkincisi de ax serisi motorlardaki çap/strok oranı 1'den fazla yani kısa strok motorlar dolayısıyla teorik olarak daha yüksek devirlere çıkabilirlerken 60fp de strok çaptan uzun. Tabi bu iki fark sonuca kayda değer bir etki yapar mı orasını bilemiyorum. Bir de işin sıkıştırma oranı boyutu var onla ilgili data bulabileceğimizden bile şüpheliyim o yüzden hiç girmek istemiyorum :saygilar:
İki zamanlı motorları dört zamanlı motorlarla karıştırmamak gerekiyor. Dört zamanlı motorlarda eksantrik kam açıları ile oynanarak çok farklı şeyler elde edilebilir. İki zamanlılarda buna eşdeğer uygulama port geometrisi ile oynamaktır ancak burada elde edilecek değişim oldukça sınırlıdır.
Rulmanlı motorlar doğal olarak burçlu motorlara göre daha yüksek güç üretirler çünkü kayıp daha azdır.
Strok değişikliği güçten çok maksimum devir ve torku etkileyecektir.
Sıkıştırma oranı asıl olarak bir termodinamik makine olan içten yanmalı motorun verimini etkiler. Üretilen güç üzerinde büyük bir etkisi olması beklenmez.

Motorun hacmi ile güç ilişkisini biraz daha açayım.
Bir içten yanmalı motor, yakıttaki kimyasal enerjiyi termal ve mekanik enerjiye dönüştürür. Kimyasal enerji, yakıttaki karbon ve hidrojen bağlarının ayrılması ve karbon ile oksijenin bağlanması sonucu açığa çıkar. Burada limitleyici faktör silindirin içine giren oksijen molekülü sayısıdır. Silindire giren oksijen molekülü sayısı motordan ideal koşullarda elde edilebilecek gücü belirler. Pratikte biz bu ideal gücün yanına bile yaklaşamayız çünkü silindire giren her oksijen molekülünün atomlarını bir karbon atomuna bağlayamayız. Silindirin içindeki yanma hiçbir zaman tam olamadığı için eksik güç elde ederiz. Bunun gibi birçok faktör bizi idealden uzaklaştırır. Kısaca motorun hacmi idel koşullar için elde edilebilecek gücü doğrudan belirler. Bizim verim artırıcı önlemlerimiz ise bu ideal gücün altında kalmak koşuluyla belirli bir güç elde edilmesini sağlar. Aynı hacimdeki motorların güç farklılıkları bundan kaynaklanır.
 
  • Beğen
Tepkiler: Deniz Tanrıverdi
İki zamanlı motorları dört zamanlı motorlarla karıştırmamak gerekiyor. Dört zamanlı motorlarda eksantrik kam açıları ile oynanarak çok farklı şeyler elde edilebilir. İki zamanlılarda buna eşdeğer uygulama port geometrisi ile oynamaktır ancak burada elde edilecek değişim oldukça sınırlıdır.
Rulmanlı motorlar doğal olarak burçlu motorlara göre daha yüksek güç üretirler çünkü kayıp daha azdır.
Strok değişikliği güçten çok maksimum devir ve torku etkileyecektir.
Sıkıştırma oranı asıl olarak bir termodinamik makine olan içten yanmalı motorun verimini etkiler. Üretilen güç üzerinde büyük bir etkisi olması beklenmez.

Motorun hacmi ile güç ilişkisini biraz daha açayım.
Bir içten yanmalı motor, yakıttaki kimyasal enerjiyi termal ve mekanik enerjiye dönüştürür. Kimyasal enerji, yakıttaki karbon ve hidrojen bağlarının ayrılması ve karbon ile oksijenin bağlanması sonucu açığa çıkar. Burada limitleyici faktör silindirin içine giren oksijen molekülü sayısıdır. Silindire giren oksijen molekülü sayısı motordan ideal koşullarda elde edilebilecek gücü belirler. Pratikte biz bu ideal gücün yanına bile yaklaşamayız çünkü silindire giren her oksijen molekülünün atomlarını bir karbon atomuna bağlayamayız. Silindirin içindeki yanma hiçbir zaman tam olamadığı için eksik güç elde ederiz. Bunun gibi birçok faktör bizi idealden uzaklaştırır. Kısaca motorun hacmi idel koşullar için elde edilebilecek gücü doğrudan belirler. Bizim verim artırıcı önlemlerimiz ise bu idel gücün altında kalmak koşuluyla belirli bir güç elde edilmesini sağlar. AYnı hacimdeki motorların güç farklılıkları bundan kaynaklanır.
Peki abi 46ax rulmanlı 60fp burçlu anladığım kadarıyla. Akrobasi uçağı için ikinci el motor alacak olsan tercihin hangisi olurdu.
 
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Os max 60fp



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Os max 46ax




Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu da os max 55ax.
Simdi, os 60fp modeli Sumer abinin dedigi gibi kuvvetle ihtimal artik uretilmeyen bir modeldir bunu da paylastigin motor manual bilgisinden anlayabiliriz. Spec. bolumune bakarsan Sleeve bearing yazmakta yani bu motorda burc yatak bulunmakata yeni nesil motorlarda artik standart olan ball bearing yani rulman yok bu da daha dusuk devir cevirme nedeni olabilir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ömer Erkan
Peki abi 46ax rulmanlı 60fp burçlu anladığım kadarıyla. Akrobasi uçağı için ikinci el motor alacak olsan tercihin hangisi olurdu.
2-2.5 kg bir uçak için 46AX, 3 kg ve üzeri için 55AX, o yoksa 60'lığı düşünebilirdim ama eski bir motor olduğu için ancak çok güvendiğim birinden alırdım.
 
Konu farklı yöne doğru kaymış ama bende bir fikir belirtmek istiyorum benimde ilk uçağım patlar motora göre yapılmış bir trainerdı üzerinde elektrikli için nasıl bir motor seçilmesi gerek onlar yazılı değildi bende 40 lık ile 50lik motorlar yaklaşık kaç Kg itiş gücü üretiyor diye bir araştırma yaptım değerleri tam hatırlamıyorum ama 2.5kg 4kg arası değereler vardı sanırım bende yakın pervane ölçüleriyle aynı itişi üreten bir elektrikli motor seçip aldım ve pilin yerini ağırlık merkezine yakin olacak şeklilde yerleştirdim ince ayarıda kurşun ağırlıklarla yaptım normalde 3kg gelmesi gerek uçak 2600g civarı geldi. gayet memnundumm motor bir tık güçlü bile gelmişti
Bence çok doğru bir yaklaşım. sonuçta beygir, devir, tork vs. hepsi thrust elde etmek için. direk thrusta odaklanırsak problem kalmaz :saygilar:
İki zamanlı motorları dört zamanlı motorlarla karıştırmamak gerekiyor. Dört zamanlı motorlarda eksantrik kam açıları ile oynanarak çok farklı şeyler elde edilebilir. İki zamanlılarda buna eşdeğer uygulama port geometrisi ile oynamaktır ancak burada elde edilecek değişim oldukça sınırlıdır.
Rulmanlı motorlar doğal olarak burçlu motorlara göre daha yüksek güç üretirler çünkü kayıp daha azdır.
Strok değişikliği güçten çok maksimum devir ve torku etkileyecektir.
Sıkıştırma oranı asıl olarak bir termodinamik makine olan içten yanmalı motorun verimini etkiler. Üretilen güç üzerinde büyük bir etkisi olması beklenmez.

Motorun hacmi ile güç ilişkisini biraz daha açayım.
Bir içten yanmalı motor, yakıttaki kimyasal enerjiyi termal ve mekanik enerjiye dönüştürür. Kimyasal enerji, yakıttaki karbon ve hidrojen bağlarının ayrılması ve karbon ile oksijenin bağlanması sonucu açığa çıkar. Burada limitleyici faktör silindirin içine giren oksijen molekülü sayısıdır. Silindire giren oksijen molekülü sayısı motordan ideal koşullarda elde edilebilecek gücü belirler. Pratikte biz bu ideal gücün yanına bile yaklaşamayız çünkü silindire giren her oksijen molekülünün atomlarını bir karbon atomuna bağlayamayız. Silindirin içindeki yanma hiçbir zaman tam olamadığı için eksik güç elde ederiz. Bunun gibi birçok faktör bizi idealden uzaklaştırır. Kısaca motorun hacmi idel koşullar için elde edilebilecek gücü doğrudan belirler. Bizim verim artırıcı önlemlerimiz ise bu ideal gücün altında kalmak koşuluyla belirli bir güç elde edilmesini sağlar. Aynı hacimdeki motorların güç farklılıkları bundan kaynaklanır.
Eline, klavyene sağlık abi yine soru işareti bırakmayacak şekilde noktayı koymuşsun, Saygılar:saygilar:
 
  • Beğen
Tepkiler: Deniz Tanrıverdi