Ucaklarda Alıcı, Ateşleme ve Retract Sistemleri için Pil Tercihi (Ni-Cd, Lipo..)
Şimdi piller konusunda durum şu (kişisel deneyimdir tartışılabilir).
Alıcı Sistemler için Pil Tercihi
1- Ni-Cd ve Ni-Mh:
NiMh ile NiCd arasında pratik bir fark yok aslında. Yani o deşarjın sonundaki ani gerilim düşüşü pratikte pek bir anlam ifade etmiyor çünkü kalkışta en ufak servo hareketi ile voltaj göstergesi sarı ya da kırmızıya düşüyorsa kalkmamak gerekiyor. NiCd de olsa NiMh de olsa durum bu. Ama NiCd pillerin NiMh pillere göre akım altında daha az gerilim yitirdikleri doğru.
Buna karşın "yeni nesil" diye tanımladığım (pek yeni değiller, 2009'dan bu yana Türkiye piyasasında bulunuyorlar) NiMh pillerin birçok avantajı var. Beklemeyle şarj yitirmemeleri (tabii ki yitiriyorlar da çok az) en büyük avantajları. Tam bitmeden doldurulunca ciddi bir hafıza etkisi göstermemeleri de öyle.
Nikel pilleri toparlayacak olursak, 4'lü (4.8 V nominal) ve 5'li (6 V nominal) paketleri 0.60'lık modellere kadar bence uygun. Kişisel uygulamamda ise 0.46'lıkların üstündeki uçaklarda kullanmıyorum. Bu pilleri bugün en çok eski nesil benzinli ateşlemelerinde ya da retract beslemesinde kullanıyorum (aşağıda daha ayrıntısı var).
Piyasada AA boyutunda NiMh piller mevcut. İdeali Sanyo Eneloop ama ne yazık ki orijinalini bulmak zor. Panasonic Infinium bulunuyor. GP ve Varta gibi diğer üreticiler de yeni nesil, beklemekle şarj yitirmeyen NiMh pilleri piyasaya sundu seneler önce. Önemli olan alırken kapasite masalına kanmayıp LSD (Low Self Discharge) özellikle olanlarını almak. Ayırdedici özellikleri bu seri piller şarjlı halde satılıyorlar. Buradan ayırdedilebilir.
Dört tane AA pili aldık. Peki sonra???
Eğer işi bilen birisi varsa pilleri punto kaynakla bir paket haline getirebilir. Bir servo uzatma kablosu kullanılarak uygun bir konnektör lehimlenip kullanılabilir. Önemli olan her bir kontakt için en az üç kaliteli punto noktası oluşturulması. Tek nokta ile bazen titreşimden ayrılıp uçakta kumanda kaybına yol açılabiliyor.
Diğer bir seçenek, pilleri lehimle birleştirip paket yapmak. Bunun için pil kontaktlarının lehime uygun olması ya da eğelenerek hazırlanmaları gerekiyor. Yeterince yüksek güçlü bir havya ile çok hızlı çalışılırsa iyi sonuçlar alınabiliyor. Yoksa pil fazlaca ısınıp ömründen yitiriyor.
Başka bir tartışmalı seçenek daha var. Bildiğimiz dörtlü pil kutularından kullanmak. Bazıları bu konuda ASLA diyor. Çünkü titreşim sonucu pillerin yerinden oynayabileceğini ifade ediyor. Bazıları için ise tek geçilen bir seçenek. Yıllar önce Orhanlı'da Japon asıllı bir ABD'li modelci ile konuşmuştum. Mutlaka ve mutlaka pil kutusu kullandığını, pilleri bir lastik ya da bant ile sabitlendiğinde, kutup temas uçları yaylı olduğu için mükemmel bir güvenlik sağladığını söylemişti. Hitec Aurora seti içinden de böyle bir pil kutusu çıktığını düşünütsek pek da hatalı olmadığını söylemek mümkün. Özellikle punto ve lehim imkanı olmayan koşullarda bir alternatif olabileceğini düşünüyorum.
Çok konuştum ama bir şey daha var. Eğer Futaba'nın kullandığı Sanyo üretimi sanayi tipi NiCd hücrelerin tazelerinden bulunabilirse hepsinden iyi olur. Çünkü NiCd piller NiMh pillere göre daha yüksek akım kapasitesine sahiptirler ve akım çekildiğinde oluşan gerilim düşmesi çok daha azdır.
2- LiPo ve LiFePo :
Gelelim Lityum kimyalı pillere. Hafiflikleri, yüksek akım kapasiteleri, hızlı şarj imkanları ile güncel piller bunlar.
LiIon pek kullanılmıyor. En sık rastladıklarımız LiPo ve LiFePo. LiPo pillerin hücreleri 4.2 V'a kadar şarj ediliyor. Nominal gerilimleri ise 3.7 V. LiFePo pillerin hücreleri 3.6 V'a kadar şarj ediliyor. Nominal gerilimi ise 3.3 V.
Bunları nasıl kullanabiliriz?
Birincisi 2S LiFePo pili doğrudan ya da bir seri diyot ile sisteme bağlayarak kullanabiliriz. Eğer High Voltage (HV) türü servolarımız varsa ve alıcımız da çok eski bir 2.4 Futaba değil ise rahatlıkla yüksek voltajı tolere edecektir. Sorun çıkacaksa servolardan çıkar. Özellikle HV özelliği olmayan bir servo sıkıştığında motorunun yanması an meselesidir. Buna dikkat ederek kullanabiliriz.
LiFePo pilleri aynı zamanda bir regülatörle de kullanabiliriz. Dikkat etmemiz gereken nokta regülatörün minimum giriş gerilimidir. 2S LiFePo piller bazı regülatörlerde sorun yaratabilir. Ben LiFePo ya da LiPo + UBEC kullanacaksam 3S pili tercih ediyorum. Ama o zaman da lineer regülatör değil switchmode BEC şart. Bunu da unutmayın.
LiFePo pili direkt kullanıyorsanız voltaj göstergesi olarak ya özellikle LiFe uyumlu bir model seçin (HobbyKing'de var). Ya da standart voltaj göstergesini 4.8 V konumunda kullanın. Eğer 6 V konumunda kullanırsanız sinir bozucu ve anlamsız oynamalar görüp paniklersiniz. 4.8 V konumunda solid bir yeşil yanar hep. Ama dikkat. O yeşil bir kez bile oynarsa yani ikinci yeşile düşerse uçmayıp şarj edeceksiniz!!!
Sisteminizdeki tüm elemanlar High Voltage uyumlu ise rahatlıkla 2S LiPo pili doğrudan bağlayabilirsiniz. HV sistem değil ise ya 2S LiPo + lineer regülatör ya da 3S LiPo + switchmode UBEC öneririm.
Lityum kimyalı pillerin deşarj eğrileri deşarjın sonunda NiMh pillerden bile daha dik iner bunu da unutmayın.
LiPo ve LiFePo arasında bir karşılaştırma yapalım:
LiFePo daha düşük voltajlı olduğu için genellikle (diyotlu ya da diyotsuz) HV olmayan sistemlerde de tolere edilebiliyor. Ayrıca yüksek akımla şarj mümkün. Yani LiPo 1C ile şarj edilirken LiFePo 2-5 C ile şarj edilebilir. Sahada acil şarjlarda bu bir avantaj olabilir. Durup dururken alev alma riski LiFePo'da belirgin olarak daha düşük ve bu bence çok önemli bir avantaj. Ben tam da bu yüzden hemen tüm LiPo'larımı LiFePo yaptım geçen yıl.
Alıcı Sistem Bağlantısı:
Alıcı beslemesi bana göre bir uçağın kalbidir. O nedenle bu konuda çok hassasım. Pilden alıcıya ve servolara giden yoldaki her bir eleman potansiyel risktir. Bu riskleri en aza indirmemiz gerekir. Özellikle büyük benzinli modellerde bunun kaçarı yok.
0.46 - 0.60 düzeyinde genelde tercihim en az elemanla işi bitirmek. Yani güncel tercihim 2S LiFePo. Regülatör derdi yok. Lehimi atabilecek kablo sayısı az.
Daha büyük uçaklarda yedekli beslemeyi tercih ediyorum. Bu amaçla en severek kullandığım şey şu:
Bu LİNKİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu aslında şunun çakması:
Bu LİNKİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Orijinal ürün NiMh, LiPo ve LiFePo için programlanabilirken çakması sadece LiPo kullanabiliyor. Ayrıca orijinalinde uçuş hafızası (havada voltaj düşüşleri olduysa gösteriyor) varken çakmasında yok. Ama çakmasında büyük bir özellik var. Bir anda sadece bir pili kullanıyor. Orijinali iki pili aynı anda kullanıyor. Çakmada bir pil biterken diğeri kesin dolu kalıyor. Bu çok büyük bir avantaj.
Ben ikisini de birçok uçakta kullandım. Çakmasını 120'lik Sea Fury'de, 120'lik YAK54'te ve 0.60'lık P51'de, orijinanalini de 50 cc Sea Fury'de kullandım. Tümü de çok başarılı.
Ateşleme Sisteminde Pil Tercihi
Bir başka nokta benzinli modelde ateşleme pili. Genel kural ayrı bir pil kullanımı ve opto izolasyonlu kill switch uygulaması. Ancak çok araştırdım ve bunun gereksiz bir paranoya olduğunu gördüm. Şu anda artık birçok uçağımda ateşlemeyi alıcı pilinden besliyorum. Çünkü sahada osiloskop altında çokça ölçüm yaptım ve ciddi bir parazite rastlamadım. Ama benzinli motorda kill switch olmazsa olmaz bir eleman. Bunu da sırası gelmişken hatırlatayım.
Retract Sistemleri için Pil Tercihi
Son bir ayrıntı ise retractlar. Hep elektrikli retract kullanıyorum ve iki uçak hariç tümünde retractlar ayrı pilden besleniyor. Çünkü sıkışma riski ve kısa devre riski olabilir ve bu da alıcının geriliminin anlık da olsa sıfırlanması demek. Bu da çoğu zaman model kaybı ile sonlanır. Sadece halen uçurmakta olduğum 120'lik Sea Fury'deki retractlara ve Corsair'deki orijinal E-Flite retractlara tam anlamıyla gövendiğim için onları ana pilden besliyorum.
Piller konusundaki deneyimlerim bundan ibaret. Ek bir soru olursa bildiğim kadarıyla yanıtlamaya çalışırım.