Değişik ülkelerden gelmiş insanlar; masaya oturup birer kola ısmarlar.
Kolalar gelince bakarlar ki, bardaklarında bir karasinek var;
İsveçli; ayni bardakta yeni kola getirilmesini ister...
Ingiliz; yeni bardakta yeni kola ister...
Finlandiyalı; sineği bardaktan alır ve kolayı içer...
Rus; kolayı sinekle içer...
Çinli; sineği yer fakat kolayı içmez...
Yahudi; sineği yakalar ve Çinli'ye satar...
Yunan; kolanın 2/3 'ünü içer ve yeni kola ister...
Norveçli; sineği yakalar ve yem olarak kullanarak balığa çıkar...
İrlandalı; sineği ezerek kolaya karıştırır ve İngiliz'e satar.
Amerikalı; lokantaya tazminat davası açar ve 65 milyon dolar tazminat talep eder...
TÜRK; başka gören yoksa sesini çıkarmaz, varsa olayı şiddetle kınar.
Özetle, konu rc hobisi ise,
Avrupalı en kalitelisini yapıyor.
Çinli en düşük fiyat aralığında en yüksek kaliteyi sunuyor.
Japon, ürününde bir problem olduğunda gurur yapıyor. Körfez geçiş köprüsünde problem çıkınca intihar eden mühendisi hatırlayın.
Biz ne yapıyoruz? Ne yaptığımızı söyleyeyim. Tabii ki burada siyaset ve Türkiye gündeminden bahsetmeye gerek yok. Modelci perspektifinden bakalım.
Bizde rc mağazası demek, getirttiğin ürünü %100 kar ile sat, "daha düşük kar marjında bu iş yapılmaz zaten abi" demek. (Lütfen büyük model firmalarımızın sizin gibi ürünleri yurtdışından MSRP fiyatlarında getirttiğine, ve ürün başına sizin kadar kargo ödediğine inanacak kadar naif olmayın)
Bizde modelci, scorpion motor, mks servo gibi ihtiyacının olmadığı kalitede elektronik enstrümanı alıp hover yapmak demek. Elindeki enstrüman kadar, pilotajını geliştirmeye çalışan adam sayısı neden 2 elin parmaklarının sayısını geçemiyor?
Bizde modelcilik, oyuncak uçak uçurmak demek. Yoksa neden gümrük memuru paketi açıp size ne yapacaksın bunla diye sorduğunda 30 yaşında adamdan aldığı cevap karşısında size uzaydan gelmişsiniz gibi baksın?
Türkiye içinde üretilen, el ile tutulur doğru dürüst modelcilik malzememiz yok. Foruma bak, tank paleti yapacak cnc tezgahımız da var, bazı abilerimin elektronik devreleme ve programlama konusundaki tecrübe düzeylerine ise şaşırmamak elde değil.
Hal bu olunca, bizde pek başarılı boykot yapacak g.t, pardon dilim sürçtü, başarılı boykot yapacak güç de olmuyor.
(Cem Yılmaz'ın son şovunda çok güzel bir hikayesi var, Kakabüs. Yapılan iş, "tekerlekli hela" bile olsa, iyi yapıldığında insan üzerinde bıraktığı etkiyi çok güzel özetliyor. Hani diyorlarmış ya, bizde bu tuvalete yapacak g.t yok diye)
O kadar yazdım... Göndermeden önce son bir kez bakayım, yanlış yazılmış harf falan var mı dedim. Okudum, yine klasik Türk usulü şiddetle kınama mesajı yazmışım.
Olmayınca olmuyor.