Evet arkadaşlar , uzun bir aradan sonra hiç de aklımda olmadığı bir anda , sürpriz bir konu ile tekrar karşınızdayım.
İshak kardeşim bir yerden bulduğu 450 sınıf fusiyi, pek içine sinmediği için , beni aradı ve tamir edip kullanıp kullanmayacağımı sordu...O saate kadar aklımda tekrar 450 sınıf bir model yapmak yoktu doğrusu...Kabul ettim , sağolsun beraberinde bir üçlü rotor ve paller dahil , İshak kardeşim fusiyi bana yolladı...Kargo geldi ve ben merakla açtım.Ve çıkan ürünü nasıl kullanışlı hale getirebilirim onu düşünmeye başladım.Askeri bir model olan Tow Defender tarzında bir modeldi ve içi dışı simsiyah bir modeldi.Kapıları yoktu , daha doğrusu tahminimce kapısız imal edilmiş bir fusiydi.Siyah havada görünmeyen bir renk olduğu için , işin biraz zorlu olacağı anlaşıldı.İshak kardeşim de biraz uğraşmıştı ama iş öyle bir boyuttaydı ki , sanırım teslim olmak zorunda kaldı.
Görselleri mümkün olduğunca detaylı vermeye çalışıyorum , arada ufak videolar da olabilir.Umarım serverimiz yeterli gelir yoksa patron bize kızmasın...
İlk iş o siyah boyadan kurtulmaktı.Kanopi camları dahil boyanmıştı ve ben boyalı cam sevmiyorum , camı da kurtarmaya çalışarak boyayı zımpara ile kaldırmaya başladım.Elle çalıştığım için , öyle el frezem falan yoktu , biraz zaman aldı boyayı kaldırmak.Aslında zaman olsa çabuk bitecek bir iş , lakin o da bizde yok...
Boyayı kaldırırken ister istemez fusinin jelkot tabakasına da dokunmak zorunda kaldım..Esas tahribatlar ortaya çıkmaya başlayıverdi.Bazı tahribatları ben mecburen yapmak zorunda kaldım falan ama , sonunda o iş de bitti...Neyse , detayları gösterelim...
Tahmin edemeyeceğim şekilde çatlaklar ve kırıklar oluştu, bazen ben bile korktum , herhalde fusi çöp oldu , adam edemeyebilirim gibi bir korku düştü içime.Yılmadım , zaten zamansızlıktan uçamıyorum , bunu akşamları yavaş yavaş yaparım diye kendimi gazlayıp , malzeme tedariğine başladım.
300 gr/m2 camelyaf ve bir kilo epoksi aldım..Maksat zayıflayan gövdeyi sağlamlaştırmaktı...Reklam yapmak istemiyorum ama resimdeki ürün işimi gördü.Tek sıkıntı 24 saat sertleşmeyi beklemek gerekiyor, azcık sabır işi yani
Epoksi ile camelyaf gelince , rahat battı bana , hadi dedim bir de kapılarını imal edivereyim.Bu fantazik bir düşünce olsa da uygulama kolay olmadı.Resmen yumurtaya kulp yaptım , hala da yapıyorum...
Bildiğimiz sert strafordan parçaları fusinin iç tarafından koyarak , fusinin dış yüzeyine uygun bir yüzey elde etmeye alıştım.Bu benim erkek kalıbım olacaktı...
Ön kapılar pek zorlamadı ama arkada mekaniğin oturacağı ahşap şasi işi oldukça çetrefilli yaptı.Çıkarmaya kalksam parçalamam gerekiyordu , kıyamadım ve ben de arka kapıları 3 ayrı parça şeklinde alıp , kalıbı dışarıda birleştirdim.
İş buraya kadar iyi kötü geldi , sıra köpüklerden kalıp almaya geldi.Lakin temiz çıkması için astar boya ile erkek kalıpları boyamam lazımdı , köpük solventli boyada büzüşür , hadi bakalım kalıpları tamir edip epoksi ile kapla...Her epoksi kaplama 24 saat demekti ve ben sabredip kapladım , 3 parçadan oluşan arka kapı kalıplarını da , oto macunu ile tamir edip düzelttim...
Sıra geldi kapı kalıplarını astar boya ile boyamaya , bu kolay oldu , 30 dakikada kurudular bile...Baya baya erkek kalıba benzemeye başladılar.Bu gelişmeleri gördükçe , çalışma hevesim de devam etti.
Kalıplar hazırlanınca , bunların dişisini yapma zamanı gelmişti.Hangi malzemeyi kullansam epey bir düşündüm.Jelkotum yoktu , bu kadarcık bir iş için almaya kalkmak ise tamamen israf ve ölü yatırım demekti.Biliyorsunuz jelkot azcık pahalı bir kimyasal.Dahası bu kadar iş için azcık miktarda satılanı var mıdır bilemiyorum.Genelde büyük miktarlı ölçülerde satılıyor.
Her neyse , madem jelkot yok , ben de dişi kalıpları alçıdan döktüm.5 kilosu 5 lira , kartonpiyer alçısı.
Reklamcı arkadaşımdan 3 mm dekota parçaları aldım , tabii ki parasız Dekotayı kesip sıcak silikonla yapıştırarak alçı kalıp için zemin hazırladım.Erkek kalıbı da ortasına yapıştırıp , bastım alçının gözüne , tahminimden de güzel oldular...
Dişi kalıplar da olunca , sabrım iyice tükenmişti , hemen ilk epoksi el yatırma denememi yaptım , ancak alçı zemin epoksiyi emmesin diye , vazelin ile iyice doyurdum.(Levent abimin tavsiyesidir ) Vazelin çok güzel bir vax görevi gördü.Bir de hususi vax mı alalım demi ya
Hemen camelyafı kesip epoksi ile el yatırması yapıverdim.Vakum makum hak getire , o işlerin ustası Özgür Evren Varol üstadımız. Benimki ancak bu kadar olabildi...
Nihai ürünler çok göz alıcı olmasa da , benim işimi fazlasıyla görecek kadar yeterli görünüyordu.Çok sevindim , o gün işte bile kendi kendime gülümserken arkadaşlar neden güldüğümü sordular,söylemedim tabi Mutlu olmuştum , nerden nereye , yumurtaya kapı yapıyoruz sonuçta
Kapıları yaparken bir yandan da fusinin yüzeyini tamir çalışmaları devam ediyordu.Aklımda bir problem vardı , kapıları yaptık da , menteşeleri ne yapacaktım.Plastikten kessem , öyle 3-5 mm kalınlığında plastik levha bulamadım , ahşaptan olmaz , kırılıverir.3D printerim de yok , olan arkadaşlara rica etsek , onların harcadığı zamana , verilecek kargo parasına bile değmeyecek bir şey..Çaresiz kendim imal etmem gerekiyordu.Bu MD 500 'ün kapılarını açmak bir zulüm arkadaşlar , düz bir hat yok , her yeri yumurta gibi oval.Menteşeyi yapsam bile , kasmadan açtırmak gerçekten zor bir işti.Orjinal mekanizmasını taklit etmek en akıllıca seçimdi.Ben de üşenmedim , 3 mm kalınlığında , eski tv şaselerinden söktüğüm bir alüminyum plaka üzerine elimle çizip , kesip , törpüleyip, eğeleyip , menteşeleri imal etmeyi başardım.Bir tanesi için yaklaşık yarım saat uğraştım ama , yaptım şükür.
Helinin sağ kapıları bitti , sol kapıları da zaman bulursam ve aynı zamanda keyfim de olursa , bitecek inşallah.
Son kısacık bir videomuzu da koyalım ,ve şimdilik konuya da bir virgül koymuş olalım
Bu iş zaman ve sabır işi olduğu için , severek yapmak gerekiyor.Dolayısıyla pat diye bitmiyor malesef arkadaşlar.Bu güne kadar gelebildiğim nokta bu , beni yakınen tanıyan arkadaşlar bilir , çok yoğun bir iş ve özel yaşantım var , şartları tam zorlama ile bu kadar geldik.İnşallah gelişmeler devam ettikçe camları yapmak için vacum forming yapılacak , daha boyası olmadı ,boyama aşamaları paylaşılacak, mekanik otururken ayarlanması gereken ahşap şasi yeniden dizayn edilecek , 5 palli kafa aldım , onun ayarı gibi teknik konuları da bu konu altında gün geçtikçe paylaşacağım arkadaşlar.İnşallah tabii ki...Sabrınız için teşekkürler....
İshak kardeşim bir yerden bulduğu 450 sınıf fusiyi, pek içine sinmediği için , beni aradı ve tamir edip kullanıp kullanmayacağımı sordu...O saate kadar aklımda tekrar 450 sınıf bir model yapmak yoktu doğrusu...Kabul ettim , sağolsun beraberinde bir üçlü rotor ve paller dahil , İshak kardeşim fusiyi bana yolladı...Kargo geldi ve ben merakla açtım.Ve çıkan ürünü nasıl kullanışlı hale getirebilirim onu düşünmeye başladım.Askeri bir model olan Tow Defender tarzında bir modeldi ve içi dışı simsiyah bir modeldi.Kapıları yoktu , daha doğrusu tahminimce kapısız imal edilmiş bir fusiydi.Siyah havada görünmeyen bir renk olduğu için , işin biraz zorlu olacağı anlaşıldı.İshak kardeşim de biraz uğraşmıştı ama iş öyle bir boyuttaydı ki , sanırım teslim olmak zorunda kaldı.
Görselleri mümkün olduğunca detaylı vermeye çalışıyorum , arada ufak videolar da olabilir.Umarım serverimiz yeterli gelir yoksa patron bize kızmasın...
İlk iş o siyah boyadan kurtulmaktı.Kanopi camları dahil boyanmıştı ve ben boyalı cam sevmiyorum , camı da kurtarmaya çalışarak boyayı zımpara ile kaldırmaya başladım.Elle çalıştığım için , öyle el frezem falan yoktu , biraz zaman aldı boyayı kaldırmak.Aslında zaman olsa çabuk bitecek bir iş , lakin o da bizde yok...
Boyayı kaldırırken ister istemez fusinin jelkot tabakasına da dokunmak zorunda kaldım..Esas tahribatlar ortaya çıkmaya başlayıverdi.Bazı tahribatları ben mecburen yapmak zorunda kaldım falan ama , sonunda o iş de bitti...Neyse , detayları gösterelim...
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Tahmin edemeyeceğim şekilde çatlaklar ve kırıklar oluştu, bazen ben bile korktum , herhalde fusi çöp oldu , adam edemeyebilirim gibi bir korku düştü içime.Yılmadım , zaten zamansızlıktan uçamıyorum , bunu akşamları yavaş yavaş yaparım diye kendimi gazlayıp , malzeme tedariğine başladım.
300 gr/m2 camelyaf ve bir kilo epoksi aldım..Maksat zayıflayan gövdeyi sağlamlaştırmaktı...Reklam yapmak istemiyorum ama resimdeki ürün işimi gördü.Tek sıkıntı 24 saat sertleşmeyi beklemek gerekiyor, azcık sabır işi yani
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Epoksi ile camelyaf gelince , rahat battı bana , hadi dedim bir de kapılarını imal edivereyim.Bu fantazik bir düşünce olsa da uygulama kolay olmadı.Resmen yumurtaya kulp yaptım , hala da yapıyorum...
Bildiğimiz sert strafordan parçaları fusinin iç tarafından koyarak , fusinin dış yüzeyine uygun bir yüzey elde etmeye alıştım.Bu benim erkek kalıbım olacaktı...
Ön kapılar pek zorlamadı ama arkada mekaniğin oturacağı ahşap şasi işi oldukça çetrefilli yaptı.Çıkarmaya kalksam parçalamam gerekiyordu , kıyamadım ve ben de arka kapıları 3 ayrı parça şeklinde alıp , kalıbı dışarıda birleştirdim.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
İş buraya kadar iyi kötü geldi , sıra köpüklerden kalıp almaya geldi.Lakin temiz çıkması için astar boya ile erkek kalıpları boyamam lazımdı , köpük solventli boyada büzüşür , hadi bakalım kalıpları tamir edip epoksi ile kapla...Her epoksi kaplama 24 saat demekti ve ben sabredip kapladım , 3 parçadan oluşan arka kapı kalıplarını da , oto macunu ile tamir edip düzelttim...
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Sıra geldi kapı kalıplarını astar boya ile boyamaya , bu kolay oldu , 30 dakikada kurudular bile...Baya baya erkek kalıba benzemeye başladılar.Bu gelişmeleri gördükçe , çalışma hevesim de devam etti.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Kalıplar hazırlanınca , bunların dişisini yapma zamanı gelmişti.Hangi malzemeyi kullansam epey bir düşündüm.Jelkotum yoktu , bu kadarcık bir iş için almaya kalkmak ise tamamen israf ve ölü yatırım demekti.Biliyorsunuz jelkot azcık pahalı bir kimyasal.Dahası bu kadar iş için azcık miktarda satılanı var mıdır bilemiyorum.Genelde büyük miktarlı ölçülerde satılıyor.
Her neyse , madem jelkot yok , ben de dişi kalıpları alçıdan döktüm.5 kilosu 5 lira , kartonpiyer alçısı.
Reklamcı arkadaşımdan 3 mm dekota parçaları aldım , tabii ki parasız Dekotayı kesip sıcak silikonla yapıştırarak alçı kalıp için zemin hazırladım.Erkek kalıbı da ortasına yapıştırıp , bastım alçının gözüne , tahminimden de güzel oldular...
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Dişi kalıplar da olunca , sabrım iyice tükenmişti , hemen ilk epoksi el yatırma denememi yaptım , ancak alçı zemin epoksiyi emmesin diye , vazelin ile iyice doyurdum.(Levent abimin tavsiyesidir ) Vazelin çok güzel bir vax görevi gördü.Bir de hususi vax mı alalım demi ya
Hemen camelyafı kesip epoksi ile el yatırması yapıverdim.Vakum makum hak getire , o işlerin ustası Özgür Evren Varol üstadımız. Benimki ancak bu kadar olabildi...
Nihai ürünler çok göz alıcı olmasa da , benim işimi fazlasıyla görecek kadar yeterli görünüyordu.Çok sevindim , o gün işte bile kendi kendime gülümserken arkadaşlar neden güldüğümü sordular,söylemedim tabi Mutlu olmuştum , nerden nereye , yumurtaya kapı yapıyoruz sonuçta
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Kapıları yaparken bir yandan da fusinin yüzeyini tamir çalışmaları devam ediyordu.Aklımda bir problem vardı , kapıları yaptık da , menteşeleri ne yapacaktım.Plastikten kessem , öyle 3-5 mm kalınlığında plastik levha bulamadım , ahşaptan olmaz , kırılıverir.3D printerim de yok , olan arkadaşlara rica etsek , onların harcadığı zamana , verilecek kargo parasına bile değmeyecek bir şey..Çaresiz kendim imal etmem gerekiyordu.Bu MD 500 'ün kapılarını açmak bir zulüm arkadaşlar , düz bir hat yok , her yeri yumurta gibi oval.Menteşeyi yapsam bile , kasmadan açtırmak gerçekten zor bir işti.Orjinal mekanizmasını taklit etmek en akıllıca seçimdi.Ben de üşenmedim , 3 mm kalınlığında , eski tv şaselerinden söktüğüm bir alüminyum plaka üzerine elimle çizip , kesip , törpüleyip, eğeleyip , menteşeleri imal etmeyi başardım.Bir tanesi için yaklaşık yarım saat uğraştım ama , yaptım şükür.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Helinin sağ kapıları bitti , sol kapıları da zaman bulursam ve aynı zamanda keyfim de olursa , bitecek inşallah.
Son kısacık bir videomuzu da koyalım ,ve şimdilik konuya da bir virgül koymuş olalım
Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu iş zaman ve sabır işi olduğu için , severek yapmak gerekiyor.Dolayısıyla pat diye bitmiyor malesef arkadaşlar.Bu güne kadar gelebildiğim nokta bu , beni yakınen tanıyan arkadaşlar bilir , çok yoğun bir iş ve özel yaşantım var , şartları tam zorlama ile bu kadar geldik.İnşallah gelişmeler devam ettikçe camları yapmak için vacum forming yapılacak , daha boyası olmadı ,boyama aşamaları paylaşılacak, mekanik otururken ayarlanması gereken ahşap şasi yeniden dizayn edilecek , 5 palli kafa aldım , onun ayarı gibi teknik konuları da bu konu altında gün geçtikçe paylaşacağım arkadaşlar.İnşallah tabii ki...Sabrınız için teşekkürler....